Site Rengi

DOLAR 32,5560
EURO 34,8671
ALTIN 2.427,11
BIST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 30°C
Az Bulutlu
Eskişehir
30°C
Az Bulutlu
Çar 27°C
Per 21°C
Cum 25°C
Cts 23°C

Doç. Dr. Yönden: "Hasta Olmadan Önce Koruyucu Hekimlere Başvurun!"

15.08.2019
A+
A-

Hasta Olmadan Önce Koruyucu Hekimlere Başvurun

Haber Ötesi ve Mavi Radyo ortak canlı yayın konuğumuz, Biyokimya ve metabolizma uzmanı Doç. Dr. Zafer Yönden.

Doç. Dr. Zafer Yönden konuşmasında: “Tıp hekimiyim, tıp uzmanıyım. Dolayısıyla; biyokimya ve metabolizma üzerine konuşacağım.

Sağlıklı beslenme danışmanlığı ihtiyaç mı?

Hekimlik, tedavi eden meslek olarak algılanıyor. Fakat hekimlik; koruyucu hekimlik olmalıdır. Hekimlik dediğiniz şey hasta olmadan önce sağlığı korumaktır. Sağlıklı beslenme eşittir sağlık aslında. Dünya Sağlık Örgütü’nde biyolojik, metabolik ve ruhsal olarak iyi olma halidir, sağlık tanımı. Hasta olmadan önce sağlığı korumamız lazım. Hasta olduktan sonra duruma müdahale geç olmuş olabilir. Biz neysek ona uygun olarak beslenmemiz lazım.

Spor yaparken beslenme nasıl olmalı?

Spor dediğimiz zaman kaslı sporcu arkadaşlar akla geliyor fakat spor bu değil. Spor dediğimiz şey fiziksel aktivitedir. Kastan çok, zengin olan bölgelerimizi çok çalıştırmamız gerekiyor. Spor yaparken yediklerimizde enerji getiren şeylerden bazılarını yakarız ama bizim temizlenmemiz için spor lazımdır. Detoks için spor lazımdır. Sporda terleme yoluyla vücudumuz temizlenir. Günde 45 dakika yürüyüş %80 yeterli olur.

Gebelikte beslenme

Gebelik bu süreçlerin en önemlisi. Bir insan gebe iken birçok hastalığı ortaya çıkar. Tek hücreli bir canlıdan başka bir organizma çıkıyor. En kıymetli şeylerden bir tanesi de canlıdan canlı çıkıyor. O yüzden anne kıymetlidir. Bu süreçte aslında bebek bencil, her ihtiyacını almak zorunda. Sıfırdan bir insan oluşuyor, oluşurken de kendisine gerekli ne varsa anneden alıyor. Dolayısıyla anne canından veriyor, kanından veriyor. Bu yüzden gebe kalmaya niyetlenince gelin tahlillerinize bir bakalım. Eksiğiniz ne ise tamamlayıp, ona göre sağlıklı bir gebelik geçirmenizi sağlayalım. Gebelik süresince şekerden uzak durmak lazım. Biz hem gebelik hem lohusalık döneminde şekeri çok tüketiyoruz. Gebelikten kalan kiloları sağlıklı bir şekilde verebilirsiniz. Çok doğru bildiğimiz kocaman yanlışlar bizi sağlıksız bir hayata sürüklüyor Postpartum depresyon diye bir şey var. Bebek dünyaya geliyor, anne depresyona giriyor. Bir anne en mutlu olması gereken dönemde mutlu olamıyor. Depresyonun nedenlerinden en önemlileri arasında beslenme yer alıyor.

Kronik kabızlık

En sevmediğimiz şeyler arasında yer alıyor. 17 gün tuvalete gidememiş çocukları biliyoruz biz. Düşünün bu çok zor bir durum. Hani sağlıklı gebelik dedik ya; anne sağlıklı değilse, çocuk sağlıklı olmuyor. Çoğu çocuklar anne sağlıksız olduğu için doğmuyor. Sezeryan doğum değildir. Şu anda ‘bağırsak florası’ çok gündemde. Aslında bu bağırsak florasını birçok anne, doğum esnasında alır ve anne sütü alarak bunu geliştirir. Doğum dediğiniz eylem o bir kâse sütün içerisine biraz maya koymaktır. Annenin süt vermesi de, sarıp sarmalanan o sütün yoğurda dönüşmesidir. Bakteriler orada çoğalır ve sindirim sistemimiz sağlıklı hâle gelir. Dikkat eksikliği, dikkat dağınıklığı ve birçok rahatsızlıklar var. Abur cubur çok tüketen çocukların okul başarısı düşer.

Otizm ve korkular

Üç yaşındaki bir çocuğa otizm tanısı konması aileleri çok rahatsız ediyor. Bunu ailelerin kaldırması çok kolay değil. Otizm çok renkli bir tablo, birçok tanısı var. Âileler tanılara takılmasın, tanı konulması kötü bir şey değil. Otizm tamamen düzelebilecek metabolik bir hastalık. Bu hastalığın farkında olun ve bunun için bir şeyler yapın, emin olun düzelecek. Ne kadar erken teşhis koyulursa o kadar kolay çözülür.

Size öncelikli olarak kimler gelsin?

Özellikle çocukların beslenmesine takılıyorum. Çünkü sistem daha bozulmamış olduğu için sistemi başa döndürebiliyoruz. Aileler çocuklarına baksınlar, çocuklarının tombul yanakları ve kalınlaşmaya başlayan bel çevreleri normal olmuyor. İnsan, kıvrımları olan bir canlıdır. Eğer kıvrımlarınız bozulmuşsa içeride yanlış giden bir şeylerin olduğunun habercisidir. Beslenme şekliniz, obez olmanızı etkiler. Benim önerim; bir profesörden destek alıp sağlıklı bir hayat sürebilirler.” dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.