Site Rengi

DOLAR 32,3769
EURO 34,9712
ALTIN 2.325,70
BIST 9.060,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 25°C
Az Bulutlu
Eskişehir
25°C
Az Bulutlu
Cts 26°C
Paz 26°C
Pts 27°C
Sal 18°C

Eskişehirli Bürokrat Savunma Sanayiini Anlattı

Eskişehirli Bürokrat Savunma Sanayiini Anlattı
29.01.2020
A+
A-

Eskişehirli bürokrat Askeri Fabrikalar Eski Genel Müdürü Murat Akkaya, savunma sanayiini anlattı. Akkaya’nın “ ‘İş Yükü Paylaşımı Birlikte Üretim‘ İş Modeli ile Hedef 2023” başlıklı yazısı, Dünya Gazetesi ve Global Savunma Dergisi’nde yayınlandı.

Murat Akkaya kimdir?

Akkaya, aslen Eskişehirli olup 1965 yılında İstanbul’da doğdu. 1989 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladıktan sonra profesyonel iş hayatına, 1989 yılında BOTAŞ Genel Müdürlüğü’nde Proje Mühendisi olarak başladı. 1991 yılında Kanada’da bir dizi eğitimi başarıyla tamamlayarak 1993-2002 yılları arasında BOTAŞ’ta ulusal ve uluslararası birçok projede lider ve üst düzey yönetici olarak görev alan Akkaya, BOTAŞ Risk Yönetimi Müdürlüğü (2002-2004), BOTAŞ Doğal Gaz İşletmeleri Direktörlüğü (2004-2008) görevlerinde bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı müşavirliği, 2015 yılında Arz Güvenliği Daire Başkanlığı görevinde bulundu. 2016 yılında T.C. Milli Savunma Bakanlığı Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’ne atandı.

Eskişehirli bürokrat Akkaya’nın yazısı ise şöyle: “Hepimizin ortak gayesinin ülkemizin kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanarak katma değeri yüksek, kritik teknoloji içeren ürünler ortaya çıkarmak olduğu konusunda hemfikiriz. Rekabetçi ürünleri üretmek sadece kabiliyetlerimizi artırmayacak, istihdam alanlarını geliştirecek ve ihracat olanaklarını artırarak ekonomimizi refah seviyesine taşıyacak. Peki, bunu nasıl yapabiliriz? Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! İngiltere’nin 1660 yılından bu yana deneyimleyerek ekonomik krizden çıkış yolu olarak benimsediği, birçok ulusun benzer yöntemlerle uyguladığı ve özel sektör ve devletin birlikte ellerini taşın altına koyduğu “İş Yükü Paylaşımı-Birlikte Üretim” iş modeli ile bu gayeye ulaşmak mümkün. Burada amaç kamunun eksik yanlarını özel sektör ile özel sektörün eksiklerini kamu gücü ile tamamlayarak nitelikli ürüne ve sürdürülebilir ihracata giden güvenli bir yol açmaktır. Kısacası Türkiye’nin âli menfaatlerini gözeten bir yaklaşım, bir anlayış…

Askeri Fabrikalar Genel Müdürü olarak meşakkatli görevi üstlendiğimde ülkemizdeki askeri fabrikaların potansiyelini inceleme ve hangi alanlarda geliştirme ihtiyaçları bulunduğunu tespit etme fırsatını buldum. Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü olarak yaptığımız çalışmalar; askeri fabrikaların gerek bilgi birikimi, gerekse de tecrübe ve altyapı olarak stratejik öneme sahip olduğunu ve potansiyeli tam olarak kullanıldığı takdirde savunma sanayinde kazanılan bu deneyimin ülkemizin ekonomisini iyileştirmede kaldıraç olarak kullanılabileceğini ortaya koydu. Devletimizin sadece denetiminde değil, kontrolünde doğru yönlendirme ile içinde olduğu bu çalışma modeli, mevcut yapıyı koruduğu gibi gelişimine katkı sağlayacak ve nitelikli ürünlerin gerçekleşmesini hızlandıracaktır. Devletin özellikle askeri alanda kamu hizmeti vermekten finansal veya teknik eksiklikler yüzünden çekindiği alanlara ilişkin olarak; özel sektörle uzun vadeli yapacağı bir sözleşme, şüphesiz ki hizmet inşası ve sunumunda paylaşıma gittiği bir kazan-kazan modeli teknolojik gelişimin ve kalkınmanın önünü açacaktır.

Özel sektör, bu çalışma modeli ile devlete ait mevcut altyapıda proje bazlı çalışarak benzer altyapılara yatırım yapmak yerine, kapasitenin artırılması için finansman sağlayarak işbirliği yaptığı kritik teknoloji ürünlerde dünya pazarında söz sahibi olabilecektir. Bu sayede özel sektör, tekrarlayan yatırıma girmemesi neticesinde sermayenin ve iş gücünün sektör içerisinde kalmasını sağlayacaktır. Ekonomik kalkınmanın sağlanması ve yatırım projelerinin gerçekleştirilebilmesi için özel sektör-kamu ortaklıklarındaki dinamizm, etkin kaynak kullanımı ve hızlı hareket kabiliyeti sayesinde verimliliğin ve etkinliğin artırılması sağlanacaktır.

Kamu özel işbirliği

ABD Savunma Bakanlığı’nın uygulamada başarılı olmuş örneklerinde olduğu gibi Kamu özel işbirliği (KÖİ) anlaşmaları ile kamuya ait tesislerin ve personelin devri yapılmadan, kamu ve özel sektörün “Birlikte üretim iş modeli” ile ortaklık içerisinde çalışması sağlanarak verimlilik ve sürdürülebilirlik sağlanmış olacaktır. Bulunduğumuz coğrafya; nesilleri aşan, süreklilik arz eden ve devamlılığı stratejik zorunluluk ile beslenen bir süreçte uyanık kalmamızı zorunlu kılıyor. Batı’nın, NATO’nun geleceğinin ciddi ve ileri bir şekilde tartışıldığı, Avrasyacılığın ise henüz nasıl şekillenip gelişeceği konusunda esaslı bir kalıcı ittifakın söz konusu olmadığı çerçevede ülkemizin yeni gündemini oluşturan Doğu Akdeniz gerçeği, Libya meselesi, Suriye’nin geleceği, Irak’ta iç savaş aşamasına gelmiş gelişmeler, değişmeye aday Karadeniz ve Kafkaslardaki süreç bırakın kısa vadedeki gelişmeyi, orta ve uzak planlamaları dahi bir kuyumcu titizliği ile değerlendirmeyi ve hazırlıklı olmayı emrediyor. Dolayısıyla “Devlet-i ebed müddet” fikri ve felsefesi asla bir tesadüf değildir.

Bu bağlamda; ileri teknoloji ve yerli üretim bütünlüğü ve gerekliliği eş zamanlı olarak kırmızı çizgimiz olmalıdır.

ABD modeli kamu-özel ortaklığı

ABD Savunma Bakanlığı’na ait askeri bakım tesislerinden Red River Army Depot (RRAD) ve BAE Systems arasında 2004 yapılan kamu özel sektör ortaklığı ile Bradley zırhlı muharebe araçlarının bakım onarım, yenileştirmesini yedek parça üretilmesini kapsayan bir anlaşma imzalanmıştır. Anlaşma kapsamında revizyon tesisi RRAD yerleşkesi içine kurulmuş, tesisin deneyimli iş gücünden ve mevcut alt yapısından faydalanılmıştır. 2018 yılında yeni bir anlaşma yapılarak Bradley zırhlı muharebe aracını A4 konfigürasyonuna yükseltilmesi için bir çalışma başlatılmış 2019 yılında yapılan anlaşmanın revize edilmesi ile kapsamı genişletilmiştir ve finansman boyutu 578 milyon Amerikan Doları’na çıkmıştır. Son yapılan anlaşmalarda üretim ve revizyon Aiken’deki BAE Systems tesisleri ve RRAD tesisleri kullanılarak yapılacaktır.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.