Site Rengi

DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2.496,45
BIST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 15°C
Hafif Yağmurlu
Eskişehir
15°C
Hafif Yağmurlu
Cts 20°C
Paz 21°C
Pts 27°C
Sal 28°C

MKYK Sonrası Ünal’dan Açıklamalar

15.08.2019
A+
A-

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “Bir taraftan PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmek için istihbarat raporu isteyen, öbür taraftan ‘PYD’li arkadaşlar’ diyen, diğer taraftan Türkiye’nin zeytin Dalı Harekatı’nı uluslararası hukuk açısından sorunlu hale getirmek için ÖSO üzerinden bir terör algısı oluşturmaya çalışan bir CHP var karşımızda” dedi. 
AK Parti MKYK toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında toplantıya ilişkin bilgi veren Mahir Ünal, ilgili bakanların toplantıda birer sunum yaptıklarını söyledi.

“Söz konusu PYD-PKK olduğunda Avrupalıların nasıl harekete geçtiğini görüyoruz”
Devam eden Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin bir sunum yaptığını kaydeden Ünal, Zeytin Dalı Herakatı’na ilişkin yaptığı açıklamada Türkiye’nin sivillere yönelik hassasiyeti üzerinde durdu.

Fırat Kalkanı Harekatı’nın yaklaşık 6 ay sürdüğünü ve o süre içinde hiçbir uluslararası kuruluşun, hiçbir insan hakları izleme örgütünün ya da Avrupa Parlamentosunun sivillere dönük bir hassasiyet göstermediklerini, söz konusu PKK ve PYD olunca özellikle Avrupalıların harekete geçtiklerinin altını çizen Ünal, “Strazburg’da devam eden AP Genel Kurulunda ‘Türkiye’de insan haklarının güncel durumu’ başlıklı karar tasarısı oylandı ve kabul edilen kararda Suriye’de terör örgütlerine karşı gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı eleştirilerek, harekatın insani açıdan ortaya çıkabilecek sonuçlarının endişe yarattığı belirtildi. Hatırlarsanız Fırat Kalkanı Harekatı 6 ay sürdü, 3 bin DEAŞ’le terörist etkisiz hale getirildi. Bu esnada siz hiçbir uluslararası kuruluşunun, insan hakları izleme örgütünün ya da AP’nin bu konuda sivillere dönük hassasiyet noktasında bir açıklamasına şahit oldunuz mu? Hayır. Aynı şekilde Rakka’da Mümbiç’de, Suriye’nin birçok yerinde, geçmişte açıktan kimyasal silahlar kullanıldığı halde, çocuklar ve kadınlar katledildiği halde herhangi bir şekilde bir hassasiyet belirtilmedi. Şimdi, Türkiye Fırat Kalkanı Harekatı’nda ve Zeytin dalı Harekatı’nda azami hassasiyet gösterdiği ve bu konuda da uluslararası insan hakları izleme örgütlerine ve basın yayın kuruluşlarına dönük son derece şeffaf bir sonuç yürüttüğü halde söz konusu PYD-PKK olduğunda özellikle Avrupalı dostlarının nasıl harekete geçtiğini, karalama propagandasına başladıklarını içeride ve dışarıda görüyoruz” diye konuştu.

“ÖSO üzerinden bir terör algısı oluşturmaya çalışan bir CHP var”
CHP’nin de ÖSO ile ilgili tartışmaları sürdürdüğünü kaydeden Ünal, “Bu konuda CHP’nin içinden bir sağduyulu, aklıselim bir ses yükseldi ve ‘emperyalist güçler mutlaka maşa kullanıyor’ dedi ve ÖSO’nun TSK ile beraber harekatta bulunmasının önemli ve faydalı olduğunu açıkladı Dursun Çiçek. CHP’nin kendi içindeki bu durum siyasi açıdan çok seslilik değil, adeta çoklu kişilik bozukluğuna dönüşmüş durumda. Bir taraftan PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmek için istihbarat raporu isteyen, öbür taraftan ‘PYD’li arkadaşlar’ diyen, diğer taraftan Türkiye’nin zeytin Dalı Harekatı’nı uluslararası hukuk açısından sorunlu hale getirmek için ÖSO üzerinden bir terör algısı oluşturmaya çalışan bir CHP var karşımızda. Maalesef adeta uluslararası camiada PYD ve PKK’nın dostları ile birlikte aynı dili kullanan bir durum ile karşı karşıyayız. Israrla CHP’nin son 3 yıldan beri kullandığı temel argümanlardan bir tanesi de Türkiye’nin DEAŞ desteğiydi ve Türkiye’nin bölgedeki terör örgütleri ile hareket ettiğine dönük oluşturmak istediği algıydı” şeklinde konuştu.

“Bölgede kimler DEAŞ ile beraber hareket ediyor görülüyor”
Rakka’da PYD-YPG ile DEAŞ’ın ilişkisini daha önceden ortaya koyduklarını belirten Ünal, “Bu konuda yeni bir gelişmeyi paylaşmak istiyorum, özellikle Rakka, Afrin ve Deyrizor’da 400 DEAŞ’lı militanı PYD’nin hapisten serbest bıraktığı, Türkiye’ye karşı savaşma şartı ile serbest bıraktığı teyit edilmiş bilgisini sizinle paylaşmak istiyorum. Bölgede kimler DEAŞ ile beraber hareket ediyor görülüyor. Özellikle Amerika’nın ‘DEAŞ’a karşı mücadele ediyoruz’ tezini de çürüten bir ifade bu. Bölgede PYD’nin baskısı ve zulmü devam ediyor. Sincar’daki örgüt mensuplarının çatışma bölgesindeki terörist unsurlara destek için bölgedeki Yezidi halka baskı uyguladığı, maddi durumu iyi olmayan Yezidi’lere örgüt adına savaşmaları halinde aylık 250 dolar maaş, gıda, yakacak ve benzeri yardımlar teklif edildiği, Yezidi halkın büyük çoğunluğunun örgüte katılmayı kabul etmedikleri, maddi durumu iyi olmayanların ve terör örgütünün baskısına dayanamayanların da bölgeden kaçtıklarına dönük teyit edilmiş bilgileri paylaşmak isterim. PYD tarafından Rakka’dan Afrin’e takviye amacıyla örgüt mensuplarının kaydırıldığı, söz konusu faaliyetin Rakka civarında yoğun şekilde unsur ihtiyacı ortaya çıkardığı ve bu çerçevede örgüt tarafından genç kızlara, çocuk yaştaki gençlere dönük zorla askere alma çalışmaları başlatıldığı, ayrıca teşvik amacıyla gönüllü olarak örgüte katılanlara ev ve araba gibi vaatlerde bulunulduğu da teyit edilmiş bilgiler arasında. Özellikle insan hakları örgütleri ve uluslararası kurumların PYD-YPG’nin bölgedeki infazlarını, baskısını, gençlere, kadınlara, çocuklara, Türkmen, Arap ve Yezidi unsurlara dönük baskılarını ve infazlarını uluslararası örgütlerin gündemine almalarını ısrarla tavsiye ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Milli Mutabakat Komisyonu çalışmalarına devam ediyor”
Milli Mutabakat Komisyonunun çalışmalarını sürdürdüğünü açıklayan Ünal, “Seçim Kanununun bir gereği olarak seçimlerden 1 yıl önce düzenlenmesi gereken gerekli yasalarla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Yüzde 10 barajının korunması konusunda mutabakat oluştu. Seçim pusulası konusunda partilerin asıl maksadı olan, partilerin kurumsal kimliğini ve marka değerini korumak, aldıkları oy oranının belli olmasını sağlamak, alacakları milletvekilleri sayısının netleşmesini gerçekleştirecek şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Yerel seçimlerde tek zarf, tek sandık üzerinden yapılacak seçimler. Meclise ilk olarak yerel seçimlere ilişkin düzenlemeyi düzenleyeceğiz. Yerel yönetimlerle ilgili düzenlemenin yerel seçimlerden 1 yıl önce meclisten geçmesi gerekiyor. Milli Mutabakat Komisyonu çalışmalarına devam ediyor. Sadece ittifak konusunu değil, bütün uyum yasalarının tamamına yakınını birlikte değerlendirmek ve diğer siyasi partilerin katkılarını aynı çerçevede değerlendirmek ve yapılan çalışmalar doğrultusunda komisyonun çalışmalarını genel başkanlara sunmaya devam edecektir” dedi.

İstanbul İl Başkanının görevden ayrıldığını açıkladığını belirten Ünal, “Hizmetlerinden dolayı Sayın Selim Temurci’ye teşekkürlerimizi iletiyoruz. Ataması yapılan yeni İl Başkanımız Sayın Bayram Şenocak Bey'e bundan sonraki görevinde muvaffakiyetler diliyoruz. Şu anda 47 il, 835 ilçede kongrelerimiz tamamlandı. Nisan ayına kadar bütün kongrelerimizi tamamlamayı düşünüyoruz. 12 Eylül 2018’de de genel olağan kongremizi düşünüyoruz” diye konuştu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.