Site Rengi

DOLAR 32,3697
EURO 34,9815
ALTIN 2.326,16
BIST 9.090,70
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 25°C
Az Bulutlu
Eskişehir
25°C
Az Bulutlu
Cts 26°C
Paz 26°C
Pts 27°C
Sal 18°C

Müjde 32 Bin Sağlık Personeli Alınıyor

Müjde 32 Bin Sağlık Personeli Alınıyor
23.03.2020
A+
A-

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca: “Türkiye’de üretilen maskeler Türkiye’nin ihtiyacı varken yurt dışına satılmayacaktır.” dedi.

Koca, Bakanlık Bilkent Yerleşkesi’nde, Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından düzenlediği basın toplantısında koronavirüsün dünyada ortaya çıkışının üzerinden 104 gün geçtiğini hatırlattı.

Bakan Koca: “Şüphelilerin takibinde, testlerin hızla yapılmasında, tanı konan hastaların izole edilip tedavi altına alınmasında çok titiz davranıyoruz.” ifadelerini kullandı. İlk hastanın temas çevresinden başlayarak bu titizliği sonraki vakalar için de katı şekilde uyguladıklarını belirten Koca: “Mücadelede çok ciddi bir deneyim kazandık, sonuçları daha hızlı öngörüyoruz. Olayları takip etmek yerine artık olasılıklara bakarak ön kesmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.

Büyüklere dışarı çıkmama çağrısı

Koca, dün itibariyle toplam test sayısının 20 bin 345, tanı sayısının 1236, kaybedilen hasta sayısının 30 olduğunu hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Kaybettiğimiz 30 hastanın her biri ileri yaşlardaydı ve Kovid-19’a eşlik eden başka bazı hastalıkları da bulunuyordu. Bünye olarak dirençleri zayıftı. Bu ölümlerin sebebi doğrudan onların yaşları değil, ileri yaşlarda kaçınılmaz olan başka hastalıkların tabloda ağır bir yer tutmasıdır. Büyüklerimize seslenmek istiyorum. Onların koronavirüsten etkilenmemeleri konusunda bizler sorumluluk sahibiyiz. Büyüklerimizden sözlerime kulak vermelerini istirham ediyorum. Bu toplumun sizin hayat tecrübenize ihtiyacı var. Ailelerimizin size ihtiyacı var. Hayat yolculuğunda evlatlarınızın vereceğiniz tavsiyelere ihtiyacı var. Torunlarınızın sevgi ve ilginize ihtiyacı var. Bunları hastayken yapamazsınız. Yapmak isteyip daha yapamadığınız kaç şey olduğunu düşünün. Onları ağır bir hastalığa yakalanmışken yapamazsınız. Sizin öğütlerinize ihtiyacımız var ama siz de bu seferliğe mahsus bu öğüdü kabul edin. Önümüzdeki zamanı riske atmayın. Tedbirleri uygulaması en kolay kişiler sizlersiniz.”

Koca, bugünlerde yaşlılara yönelik hassasiyetin sadece kendi evlatlarının hassasiyeti olmadığını, toplumun tamamının bu konuda gayret gösterdiğini dile getirdi.

“Felaket tellallarına prim vermiyoruz”

Koronavirüse karşı verdikleri mücadelenin dünyadaki benzerlerinden baştan beri çok farklı olduğunu önceden söylediğine dikkati çeken Koca şöyle devam etti: “Şimdilerde ortaya çıkan ve gurur duyacağımız bir gerçek daha var koronavirüse karşı ortaya koyduğumuz dayanışmanın dünyada neredeyse örneği yok. Devlet sorumluluk paylaşımı önermeden toplum birçok gereği kendiliğinden yerine getiriyor. STK’lar sorumluluk alıyor, kültür ve iş dünyası, bilim insanları bu mücadelenin aktörleri haline geliyor. Medyamız bilgiyi doğru kanallardan alma ve aktarma konusunda çok dikkatli. Felaket tellallığı yapan kimilerine de yine toplum olarak prim vermiyoruz. Zamanımızı mümkün olduğu kadar evde geçirme çağrımız giderek karşılık buluyor. Mücadelemiz, endişe baskısından, karartılı havadan çıkıyor, canlılık ve enerji kazanıyor. Korkuya teslim olmuş bekleyişin yanlış olduğu yavaş yavaş görülüyor. Gücümüzü hayata bağlılıktan alacağımız anlaşılıyor. Bu böyledir. Hayatı korumanın yolu korkuya teslim olmak değil hayata bağlılıktır.” şeklinde konuştu.

Koca, kadınların tedbirler konusunda adeta ikna kahramanları olduğunu, çocukların ise bu mücadelede büyüklerine ve çevrelerine karşı tüm kozlarını kullandığını aktardı.

Sağlık çalışanlarına ek ödeme yapılacak

Bu dönemde sağlık personelinin ek ödemelerini iyileştirme çabası içinde olduklarının altını çizen Koca, şunları söyledi: “Bir diğer haberin ise insan kaynağımızın yeterliliği konusunda neredeyse bir güvence değerinde kadromuza 32 bin personel dahil ediyoruz. Sağlık çalışanlarımızla ilgili bu hassasiyetlerde en üst düzey dikkat sahibinin Sayın Cumhurbaşkanımız olduğunu özenle belirtmek istiyorum. Kendisi ile Hazine ve Maliye Bakanımıza bu süreçte gösterdiği hassasiyetten ötürü teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu süreçte çalışan Sağlık personelimizin ek ödemelerinin 3 aylık zaman diliminde, tavan yüzde 100 oranında olacağını ifade etmek istiyorum.” dedi.

“Bütün malzemeler sağlanmaktadır”

Koca, sağlık çalışanalarının maske ve eldiven başta olmak üzere yeterli malzemeden yoksun olduğuna yönelik iddiaların gündeme getirildiğini ifade etti.

Bu iddianın “küçük örneklerin kasıtlı olarak genelleştirilmesi” olduğunu anlatan Koca, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kesin bilgi şudur. Üniversite hastanelerimize, tüm hastanelerimize, bütün malzemeler sağlanmaktadır ve sağlanmaya devam edecektir. Konu açılmışken özenle belirtmek istiyorum. Yoğun talebi, küçük çıkarlar uğruna suistimal eden bazı malzeme üreticilerine gerekli katı yaptırımlar uygulanmıştır ve uygulanmaya da devam edecektir. İhracatları, bu dönemde durdurulmuştur. Türkiye’de üretilen maskeler Türkiye’nin ihtiyacı varken yurt dışına satılmayacaktır. Fiyatlar dahil bu konuda endişeniz olmasın. Pandeminin olduğu bir dönemde özellikle istismar etmek isteyen firmaların yurt dışıyla yoğun bir şekilde bağlantılar yaptığını biliyoruz. Bu çerçevede hem MASAK hem de İçişleri Bakanlığımız, KOM, devrede. Önceki gün bu anlamada üretici ve satıcıların depolarına baskınlar yapıldı. Bu baskınlar sonrası yoğun bir şekilde depoladıkları görüldü. Biz bu dönemde özellikle Bakanlık olarak olması gereken ücretle almak istediğimizi ifade ettiğimiz halde bunun yapılmadığını gördük. Bugün itibariyle bu firmaları teker teker çağırarak hepsiyle bu dönemde günlük ne kadar üretim yapabileceklerini de ortaya çıkarıp sözleşme yapmaya başladık. Şu ana kadar 20 tane firma ile anlaşma yapıldı. Anlaşma yapmayan, farklı yapmak isteyenlere de el koyma dahil birtakım tedbirlerin devrede olacağını buradan ayrıca söylemek istiyorum. Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanımıza da hassasiyeti ve yaklaşımı nedeniyle de ayrıca teşekkür ediyorum.”

Koca, MASAK’ın ayrıca bu dönemi istismar etmek isteyenlerle ilgili devrede olduğunu bildirdi.

“Hızlı kitler devreye giriyor”

Tanı ve tedavi süreçleri ve önümüzdeki dönem konusunda önemli bazı haberlerinin olduğunu açıklayan Koca, şunları kaydetti:

“Salgının yayıldığı ülkelerde en fazla eksikliği hissedilen cihazlardan biri solunum cihazlarıydı. Yerli cihazın seri üretimine başlıyoruz. Bu sayede hem kendi ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızla karşılamış olacağız hem de ihtiyacı olan diğer ülkelere destek vereceğiz. Hızlı tarama kitini de devreye sokmuştuk. Bugün itibariyle ilave olarak Çin’den 50 bin hızlı tarama kiti sabah geldi ve ve hızla devreye girmiş oldu. Perşembe günü 300 bin ilave hızlı tarama kiti gelmiş olacak ve 1 milyona kadar hızlı tarama kitlerini kullanmak üzere bağlantı yaptığımızı özellikle tarama amaçlı kullanacağımızı ifade etmek istiyorum.”

Koronavirüse karşı aşı geliştirme çalışmalarında kurum ve kuruluşlara bakanlık olarak destek verdiklerini belirten Koca, “Bu anlamda 6 üniversite ve bir merkeze çağrı yapıldı ve önümüzdeki günlerde bu üniversite ve merkezlerin ihtiyaçlarına göre hiç bu anlamda herhangi bir kısıtlamaya gitmeden, hepsinin önünü açacak şekilde bir destek sağlayacağımızı, bu konuda Maliye Bakanlığımızın da asla herhangi bir soruna yol açmadan bunun karşılanabileceğini ifade ettikleri için de buradan ayrıca teşekkür etmek istiyorum.” diye konuştu.

Koca, aşı enstitüsünün çalışmalar yürüttüğünü hatırlatarak, “Bu enstitü, bu süreçte ülkemizde hangi üniversite veya hangi merkez neyi ne kadar yapabilecekse bütün merkezlerin desteklenmesi ve bu desteklenme ile kim ne kadar bu işi daha önde götürebilir durumda olursa geri plandaki desteğin miktarına bakmaksızın sonuna kadar üzerine gidebileceğimizi ayrıca ifade etmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Koca, koronavirüs ile mücadelenin çok geniş katılımı gerektiren bir mücadele olduğuna dikkati çekerek, bu mücadelenin sadece Sağlık Bakanlığının işbirliği içinde olduğu bakanlıkların, devlet organizasyonunun verdiği bir mücadele olmadığını vurguladı.

Bu mücadelenin sorumluluk duygusunun tüm enerjiye dönüşeceği bir mücadele olması gerektiğine işaret eden Koca: “Biz belirttiğim yaklaşımla Türkiye’nin insan kaynağından daha da fazla yararlanacağız. Her türlü bilimsel disiplini devreye sokacağız. Dezenformasyona karşı da çok dikkatli olacağız. Yekvücut olmuş toplumun enerjisini hedef alan yıkıcı davranışların önünü hep birlikte keseceğiz.” şeklinde konuştu.

Bakan Koca, Türkiye’nin aldığı tedbirlerin bazı ülkelerin aldığı tedbirlerle kıyaslandığını dile getirerek, bu kıyaslamanın pek rasyonel olmadığını söyledi.

“Biz felaket senaryolarının kolayca alt üst edebileceği bir toplum değiliz”

Türkiye’nin, kendisini çevreleyen risklere set çekerek büyük zaman kazandığını ve sağduyulu bir politika izlediğini vurgulayan Koca: “Sosyal psikolojiyi ise titizlikle dikkate aldı. Paniğe yol açarak hastalığın yayılmasına neden olacak strateji ve uygulamalardan uzak durdu, risk alanını daralttı. Tedbirleri hakim kılarsak biz başka bir ülke olmayacağız. Yakın ya da uzak başka bir ülkeye benzemeden bu zor günleri aşma fırsatımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Koca, şöyle devam etti: “Biz mücadeleye hem aklını hem yüreğini koyan insanlarız. Biz insanın yüce değerine inanan bir toplumuz. Bizim için can sadece onu taşıyan insan değil, diğer tüm fertleri için kutsaldır. Biz felaket senaryolarının kolayca alt üst edebileceği bir toplum değiliz, hiç olmadık. Biz riskler karşısında maceracı bireyler değiliz. Biz bir günün iki haftanın değil, günün sonunun ve tüm hayatın hesabını yaparız. Şimdi günün değil hayatın hesabını yapmanın zamanıdır, tedbir zamanıdır. Evde zaman geçirme çok daha mutlu bir geleceğe hazırlanma zamanıdır. Şimdi şu sözlerime büyük bir dikkat gösterileceğini umuyorum.

Tedbirleri bizler tek tek uyguluyoruz, mümkün olduğunca az temas kuruyoruz, hayatlarımız birbirinden ayrışıyor. Fakat farkında mıyız? Bu tek tek şahıs şahıs yaptıklarımızı bütün Türkiye olarak yapıyoruz. Tek tek yaptıklarımızı 83 milyon birlikte yapıyoruz. Mücadelenin özü bu tek tek hep birlikte, yalnız değiliz hep birlikteyiz. Bu birliktelikten özellikle fire vermeyelim ve her ihmalin zincirleme risk olduğunu biliyoruz. Özellikle dün başlattığımız en güvenilir çözümün evde kalmak olduğunu unutmayalım ‘Hayat eve sığar”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.