Site Rengi

DOLAR 32,5560
EURO 34,8671
ALTIN 2.427,11
BIST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 30°C
Az Bulutlu
Eskişehir
30°C
Az Bulutlu
Çar 27°C
Per 21°C
Cum 25°C
Cts 23°C

Öğr. Üyesi Damla Eyüboğlu "Çocuklarınızı Krizin Ortasında Bırakmayın"

15.08.2019
A+
A-

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Damla Eyüboğlu, boşanmanın çocuklar üzerindeki etkileriyle ilgili bilgilendirici bir açıklama yaptı.

Dr. Öğr. Üyesi Damla Eyüboğlu’nun açıklaması şöyle: “Çocuk ve genç için hangi yaşta olursa olsun ebeveynlerin boşanması, kabullenmesi ve uyum sağlanması oldukça zor bir durumdur. Sadece çocuklar için değil, eşler için de bu dönem oldukça zorlayıcı olabilmektedir. Ancak bu durum boşanan ebeveynlerin çocuklarında mutlaka bir ruh sağlığı problemi gelişeceği anlamına gelmez. Aslında bu zorlu sürecin nasıl geçirileceği ebeveynlerin tutumları ile yakından ilişkilidir. Boşanma çocuk için mevcut düzenin, yuvanın değişmesi ve günlük rutinin aksaması anlamına gelmektedir. Bu durumda hem ebeveynler hem çocuk yeni bir düzen kuracaklardır. Maalesef ki her evlilik anlaşmalı şekilde sonlanmamakta, eşler arasında bazen çok yoğun çatışma yaşanabilmektedir. Eşlerin birbirine olan öfkesi, kırgınlığı, hayal kırıklığı, kıskançlığı, suçluluk duyguları gibi birçok zor duygular birbirine karışabilir ve ebeveynlerin davranışlarına yansıyabilir. Hatta bu duygular çoğu zaman o kadar yoğun yaşanır ki, çocukların bu süreçte ne kadar örselendikleri gözden kaçar. Ebeveynler kendi duygularına ve mevcut krize o kadar odaklanmıştır ki hem objektiflikleri bozulur hem de çocuğu, taşıması oldukça güç bir yükün altına sokarlar. Şöyle ki çocuğa karşı tarafı şikayet edebilir ve farkında olmadan çocuğu taraf olmaya zorlayabilirler. Çatışmaların çocuk üzerinden ilerlemesi, durumu çıkmaza sokabilir. Krizin ortasında kalan çocuk çok yoğun kaygı, korku ve üzüntü yaşayabilir. Ayrıca ebeveynler söze dökmeseler bile davranışlarıyla çocuğa, anne ya da babasından birini seçmek zorunda olduğu mesajını verebilir. Ama çocuğun dünyasında bu seçimin yapılması karşı tarafı kaybedeceği, bir daha göremeyeceği anlamına gelebilir. Ebeveynleri tarafından rahatlatılmayan çocuğun bu taşıması güç yoğun olumsuz duyguları, çocukta davranışsal-duygusal sorunlar (ders başarısında düşme, dikkatsizlik, uyku problemleri, şiddete ve kavgaya eğilim, arkadaş ilişkilerinde bozulma vb.) olarak ortaya çıkabilir. Çocuk tüm yaşananların suçlusu olarak kendini görebilir ve anne babasını barıştırmak için türlü görevler edinebilir. Oysa ki boşanma ebeveynlerin aldığı bir karardır ve sorumluluk ebeveynlerdedir, çocuklarda değil! Boşanma kararı çocuğa en uygun şekilde, dürüstçe anlatılmalı, çocuğun endişeleri hem anne hem baba tarafından giderilmeli ve duygularını açıkça dile getirmesi konusunda teşvik edilmelidir. Boşanma sonrası karı-koca ilişkisi sonlanan eşlerin ilişkilerinde yeni bir denge bulmaları gerekir. Çünkü boşanma olsa bile çocukları nedeniyle görüşmeye devam edeceklerdir. Çocuklarının mezuniyeti, düğünü, hastalığı vb. özel durumlarda bir araya gelmeleri gerekecektir. Anne ve babasının boşansalar bile iyi iletişim ve paylaşım içinde olduğunu gören çocuk da hayata daha sıkı sarılır. Yaşamı boyunca dönemsel sorunların altından daha kolay kalkabilir ve hayata daha güvenle bakabilir. Kendi hayatında da her zaman daha sağlıklı ilişkiler kurabilir. Boşanma ne kadar tatsız bir konu olsa da bazı evliliklerde kaçınılmaz bir son olarak ortaya çıkabilmektedir. Eğer ebeveynler bu süreçte kendi başlarına zorlukların altından kalkamadıklarını hissederlerse hem kendileri için hem de çocukları için profesyonel yardım almaktan çekinmemelidirler. Alanında uzman erişkin psikiyatristleri ile çocuk ve ergen psikiyatristleri bu konuda en uygun şekilde yardımcı olmaktadırlar.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.