Site Rengi

DOLAR 32,4478
EURO 34,4878
ALTIN 2.471,68
BIST 9.581,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 25°C
Az Bulutlu
Eskişehir
25°C
Az Bulutlu
Çar 24°C
Per 21°C
Cum 15°C
Cts 17°C

Sağlıklı Kalmak İçin Tansiyon Ölçümü Şart!

15.08.2019
A+
A-

Eskişehir  İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Uğur Bilge 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü nedeniyle yaptığı açıklamada; Kan basıncı (Tansiyon), kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır. Kan dolaşımının sağlanması için gereklidir. Bu basıncın istenilen değerlerin üzerinde olmasına (140/90 mmHg ve üzeri)  hipertansiyon denir. Toplumun %20’sinde hipertansiyon vardır, bu oran 45-54 yaş grubunda yaklaşık %40, 55-64 yaş grubunda ise yaklaşık %50 civarındadır.
Hipertansiyonun Başlıca Belirtileri; 
Baş ağrısı, Çarpıntı, Nefes darlığı, Yorgunluk, Burun kanaması, Yol yürüme ve merdiven, çıkmada zorlanma, Bazen çok sık idrara çıkma, Gece uyurken uykudan kalkıp idrar yapma ve bacaklarda şişliktir.            
Kan Basıncının çok yükseldiği durumlarda, çift görme, dilde peltekleşme, yüzde veya vücutta karıncalanma olabilir. Bu belirtilerin hiçbirisi hipertansiyona özgü değildir, başka hastalıklarda da izlenebilir. Tansiyon hastalarının büyük bir kısmı kendisinde tansiyon olduğunun farkında değildir. Bu nedenle toplumun her yaş grubundan bireyler yılda en az bir kez tansiyonlarını kontrol ettirmelidirler. 
Tansiyon hastalarının büyük çoğunluğunda sebep belli değildir.
Hipertansiyonun Başlıca Nedenleri ise şunlardır.
       Aile bireylerinde hipertansiyon olması, Cinsiyet, Şeker (Diyabet) Hastalığı, Kilolu (Obez) olma, Sigara, Alkol, Stres, Yetersiz fiziksel aktivite, Sağlıksız beslenme, Kullanılan bitkisel ürünler.
            Hipertansiyon Tanısı Nasıl Konulur?
Hipertansiyon tanısı, sadece kan basıncı ölçümü ile mümkündür. Bu nedenle hipertansif olmasa bile tüm hastalar, yılda en az 1–2 kez kan basıncını ölçtürmelidir. Sağlıklı bir kan basıncı ölçümü yapılabilmesi için aşağıdaki noktalara dikkat edilmelidir:
           Hasta, kan basıncı ölçümünden yarım saat önce egzersizden kaçınmalı, bir şey yememeli, kafein (Çay, kahve, enerji içeceği) almamalı ve sigara içmemelidir. Hasta en az 5 dakika istirahat etmelidir.
           Koldan tüm giysiler çıkarılmalıdır
           İlk ölçümde tansiyonun yüksek çıkması hipertansiyon tanısı koydurmaz. Hastanın, doktorunun önereceği sıklıkta ölçülen ve kaydedilen kan basıncı değerlerine göre hipertansiyon hastası olup olmadığına karar verilir. 
            Ancak ilk ölçülen kan basıncı değeri, 210 / 120 mmHg' den fazla ise hipertansiyon kabul edilmelidir.
            Ölçümler mutlaka deneyimli kişiler tarafından yapılmalıdır. 
Kan basıncınızı kendiniz de ölçebilirsiniz. Elektronik bilek ve koldan kan basıncı ölçen aletler kullanılabilir, ancak bu aletlerin güvenilirliğini anlamak için  civalı bir tansiyon aleti ile karşılaştırma yapılması uygun olur. En doğru sonuç veren  tansiyon aleti civalı ölçüm cihazlarıdır.
Hipertansiyon tedavi edilebilir. Ancak hipertansiyon tedavisi ömür boyudur. İlaçlar ile kan basıncı normal sınırlara düşer, ancak tedavi kesilirse kan basıncı yine eski değerlerine ulaşacaktır, bu nedenle tedaviye ara verilmemelidir, en az yılda bir kez doktora kontrole gidilmelidir. Tansiyon hastalığı bazen başka bir hastalığa (böbrek, hormon vs)  bağlı olarak ortaya çıkar. Bu hastalığın tedavi edilmesi ile tansiyon hastalığı düzelebilir veya daha düşük doz ilaç tedavisi verilebilir.
Hipertansiyon; beyin kanaması ve felç, gözde görme kaybı, kalpte kalp yetmezliği ve kalp krizi, böbreklerde böbrek yetmezliği, bütün damarlarda da daralmalara neden olabilir. Kan basıncı değerleri normal sınırlarda tutulursa hipertansiyon hastaları bu sayılan hastalıklardan korunurlar.
Yüksek tansiyonu olan bireylerde ilaç tedavisinin uygulanması kan basıncı kontrolü için tek başına yeterli olmamakta, başarılı bir sonuç için mutlaka sağlıklı yaşam davranışlarının geliştirmesi gerekmektedir. Bu nedenle yüksek tansiyonu olan kişiler:
•Sağlıklı beslenmeli,
•Fazla kilolu/obez ise kilo vermeli,
•Fizik aktiviteleri düzenli yapmalı
•Tuz kullanımı azaltmalı, 
2017 yılında DSÖ işbirliğinde Sağlık Bakanlığınca gerçekleştirilen “Türkiye Hane halkı Sağlık Araştırması (Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Risk Faktörleri 2017)” na göre günlük kişi başı tuz yaklaşık tüketiminin 10 g/gün olduğu saptanmıştır. Günlük tuz tüketimimizin %57’si yemeklerden %30’u ekmeklerden,  %13’ü de sofrada eklediğimiz tuzdan oluşuyor. Kahvaltılıklar tuz tüketiminden büyük oranda sorumludur. İlk iki sırada da peynir ve zeytin geliyor. 10 gramlık düzeyin hala DSÖ’nün belirlediği 5 gramlık değerin 2 katı kadar olduğu görülmektedir. Tuz tüketimine dikkat edilmeli, yemeklerin tadına bakılmadan tuz ekilmemelidir.
•Düzenli muayene ve tetkiklerle hastalığın takibine önem vermeli,
•İlaçlarını önerilen dozda ve sürede, aksatmadan kullanmalı
Kan basıncı düzenli izlenmelidir, dedi.
Ayrıca; Müdür  Bilge, Ramazan ayı olması nedeniyle hipertansiyon ve diabet hastalarına öneriler de bulundu. Ramazan boyunca oruç tutmak, toplam kolesterol ve kötü huylu kolesterol (düşük yoğunluklu lipoprotein) düzeylerini düşürür. Hipertansiyonu kontrolde olanlarda oruç nedeniyle kan basıncında bir değişiklik beklenmez. Diabetik hastalar için tıbbi, beslenme ve fiziksel aktivite danışmanlığı gereklidir. Bu nedenle bu hastalar ilgili hekimlere başvurarak oruç tutup tutamayacaklarını öğrenmelidirler. Oruç tutmada ısrarcı olan diabetik hastalar tedavilerinde kendi başlarına değişiklik yapmamalı ve mutlaka doktorlarının önerilerine uymalıdırlar. Oruç tutan diabetik hastaların kan şekerlerini daha sık takip etmeleri önerilmektedir" dedi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.