SES’ten İmza Kampanyası

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), ‘Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin mağduriyeti bir an önce giderilmelidir’ diyerek internet üzerinden imza kampanyası başlattı. Konu ile ilgili Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (Ses) Eskişehir Şube Başkanı Erhan Kamış, bir basın açıklaması düzenledi.

Şube Başkanı Kamış açıklamasında: “Değerli Basın Emekçileri; Salgınla mücadelede alınan tedbirler kapsamında sağlık emekçilerinin çalışma programlarında çeşitli düzenlemeler yapılırken, uygulamadaki yanlışlıklar sağlık emekçilerinin ücret kaybına sebep olmaktadır.

Covid-19 salgını boyunca tüm dünyada ve Türkiye’de sağlık emekçilerinin karşı karşıya olduğu sorumluluklar, riskler ve yıpranma durumları bir kez daha açığa çıkmıştır.​ Çünkü; Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı veriler ile Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere bakıldığında Covid – 19 tanısı konan hastaların %3.5 ile %8.5’unun sağlık emekçileri olduğu ve yaşamını yitirenler arasında da önemli bir oranda oldukları anlaşılmaktadır. Bu durum mevcut hayati riskin ne kadar yüksek olduğunu ancak mesleki sorumluluğun bu riske rağmen yerine getirildiğini göstermektedir. Özellikle salgın hastalık durumlarında gerçekleştirilen yoğun ve nitelikli emeğin karşılığının verilmediği bir gerçektir. Kaldı ki Türkiye’de sağlık emekçilerinin temel ücretinin yoksulluk sınırının altında olduğu bilinmektedir.

“Corona Virüsü salgını da göstermiştir ki; güvenceli iş ve temel ücret vazgeçilmez bir taleptir”
Salgınla mücadele eden sağlık emekçilerinin hastalığa yakalanmaları durumunda veya çalışma sürelerinde yaşanan azalmalarda nöbet ücretleri, ek ödemeleri ve ASM’lerde çalışan aile hekimi ve çalışanının ücretleri kesilmektedir. Gönüllü olmayan bu durumda kesilen ücretler salgınla mücadelede sağlık çalışanlarını zor durumda bıraktığı gibi var olan kaygılarını da arttırmaktadır. Kaygı bu dönem açısından en büyük risktir. Bundan dolayı sağlık emekçilerinin bugüne kadar kesilen ücretleri hemen ödenmeli ve Sağlık Bakanlığı tarafından yukarıda yazdığımız talepler doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır.

Salgınla birlikte ücretsiz izne çıkmalar ve işten çıkarmalar artmış, ücret kesintilerine gidilmiştir. Çalışan sayıları azaltılmıştır. Bu durum sadece özel sektörlerde yaşanmamakta kamu kurumlarında da yaşanmaktadır. Sözleşmeli olanların sözleşmelerine son verilmiş, ücretli çalışan öğretmenlerin ücretleri, çalışanların ek ödemeleri ödenmemiştir.

Sağlık kurumlarında sağlık emek gücüne artmış ihtiyaçtan kaynaklı olarak işten çıkarmalar olmasa da zorunlu mesai kısıtlamaları ve hastalık nedeniyle işe gitmeyenlerden aldıkları ücretlerden kısıtlamalara gidilmiştir. Sağlık emekçilerini Sağlıkta Dönüşüm Programıyla daha vahşileşen çalışma koşullarında ek ödeme ve nöbet ücreti,  sözleşmeli çalışma hukuku ile ekstra ücretlerle temel ücret ve hak kayıpları görünmez kılınmaya çalışılmıştı. Ancak özellikle ekonomik kriz bahanesiyle ek ödemelerin giderek azaltılması hatta ortadan kaldırılmasıyla belirginleşen hak kaybı sağlık emekçileri açısından emekliliğe yansıyan, yoksulluk sınırının üzerinde temek ücret talebinin yükselmesine neden olmuştur.  Bugün de görüldüğü üzere bu mücadele bizim açımızdan hayatidir.

Sağlık emekçilerine çağrımızdır. Hiçbir koşul altında bizler temel ücret, iş güvencesi ve çalışma koşullarımızın düzeltilmesi mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Talebimiz salgın günlerinde Kanal İstanbul ihalesi yapılmaması, halktan kesilen vergilerle oluşturulan bütçenin halkın yaşam ve sağlık hakkı için, sağlık emekçilerinin bu temel talepleri için harcanmasıdır. Sağlık emekçilerinin salgınla canlarını ortaya koyarak mücadele ettikleri bugünlerde gelir kaybı yaşamaya mahkûm etmek, hem kendi hayatı hem ailesinin hayatı hem de hastaların hayatı için büyük bir eforla çalışmakta olan sağlık emekçilerinin çabalarını yok saymak, kabul edilebilir değildir.

Sağlık alanı ağır ve tehlikeli işler kapsamında olmasına rağmen, yıllardır mücadele ederek talep ettiğimiz yıpranma payı hakkı sağlanmamış,  gerçek anlamda bir yıpranma hakkı düzenlemesi yapılmamıştır.  Salgın dönemi yıpranmanın sağlık alanı için ne anlama geldiğini bir kez daha açık bir şekilde göstermiştir.Bu nedenle ilaveten 1 yıllık yıpranma payının verilmesi gerekmektedir.

Acil taleplerimiz;

Sağlık hizmeti bir ekip işidir ve yapılan her işin önemli olduğu gerçeğinden hareketle hangi statüde çalıştığına, kadrosuna, mesleğine, hizmet sınıfına vb. bakılmaksızın sağlık alanında çalışan tüm emekçiler için;

COVID 19 salgını süresince:

– Çift maaş ödemesi yapılsın

– 1 yıl yıpranma payı (fiili hizmet süresi zammı) verilsin

– 1 derece verilsin
Bu kapsamda bu dönemin özgünlüğü içinde yukarıda ifade ettiğimiz 3 temel talep için sağlık emekçilerini birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu 3 talebimizin ertelenmeksizin hayata geçirilmesi için imza kampanyası başlatıyoruz. Tüm emekçileri vereceğimiz link üzerinden imza kampanyasına katılmaya çağırıyoruz.” ifadelerine yer verdi.

İmza kampanyası linki:
https://ses.org.tr/2020/04/imza-metni/