Site Rengi

DOLAR 32,4945
EURO 34,9060
ALTIN 2.435,64
BIST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 23°C
Az Bulutlu
Eskişehir
23°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 19°C

Sokaklarımıza İz Bırakan Kediler

15.08.2019
A+
A-

Araştırma Görevlisi Dr. Emrah Gülmez, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesinde ziyaretçiye açılan ‘Bizim Mahallenin Kedileri’ sergisini oluşturan kedilerin hikayesini anlattı. 
Sokağındaki kedileri mahalle kültürünün bir parçası olarak gören Gülmez, 3 yıldır sokak hayvanlarıyla ilgilendiğini ve 2017 yazından itibaren kedi fotoğrafları çektiğini söyledi. Bazı kedileri bu süreç içerisinde kaybettiklerine değinen Gülmez, “Fotoğraf sergisi açmaya karar vermemi sağlayan karakter aslında Recai’nin annesi Fıstık oldu. O, çok sevecen, herkesle geçinebilen bir mahalle kedisiydi. Fıstık’ı araba ezdi çoğu sokak kedisine olduğu gibi ve biz veterinere götürmemize rağmen onu kurtaramadık. Hayvanlar insandan kaynaklanan sebeplerle ölüyor genellikle” diye anlattı.

“Recai, zamanla diğer tüm yavru kedileri de çatıya çıkardı” 
Daha sonra sergiyi dijital bir ortama aktarmak istediğini belirten Gülmez, açacağı bir blog sayfasıyla sokaktaki dostlarının hikayesini anlatmaya devam edeceğini açıkladı. Mahalle kültürü içerisinde insanların birbiriyle dayanışma halinde olduğu gibi sokaktaki diğer dostlarını da görmeleri gerektiğini vurgulayan Gülmez, “Fotoğrafladığım kediler arasında Recai’nin karmaşık bir hikayesi var. Recai, Fıstık ismini verdiğim bir kedinin yavrusu. O, tek gözü görmeyen bir kedi. Kedi evine çevirdiğimiz metruk bir yerleşimin çatısında 6 ay boyunca kardeşleriyle birlikte kaldı. Orada gözü iltihaplandı ve biz çatıya çıkamadık, maalesef o da çatıdan inemeyince tek gözünü kaybetti. Sonra anne oldu ve Fıstık’tan ne öğrendiyse yavrularına öğretti, bütün yavrularını çatıya çıkardı. Fakat şöyle özel bir durum var ki Recai, zamanla diğer tüm yavru kedileri de çatıya çıkardı. Bir süre sonra hangisi hangisinin yavrusu karıştırır olduk. Maalesef şu anda Recai’den geriye kalan bir yavrusu yok, ama mahalledeki tüm kedilerde ondan bir iz kaldı” dedi. 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.