Site Rengi

DOLAR 32,5585
EURO 34,9459
ALTIN 2.442,21
BIST 9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Eskişehir 24°C
Az Bulutlu
Eskişehir
24°C
Az Bulutlu
Cum 25°C
Cts 20°C
Paz 20°C
Pts 18°C

Polikistik Over Hastaları Bebek Sahibi Olabilir mi?

Polikistik Over Hastaları Bebek Sahibi Olabilir mi?
01.09.2020
A+
A-

Eskişehir Özel Ümit Hastanesi Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Talat Remzi Demirkol, kadınlarda sık görülen Polikistik Over Sendromu’na (PKOS) ilişkin bilgilendirdi.
Hastalığın, adet döngüsünü ve yumurtlamayı bozarak gebe kalmayı zorlaştırdığına dikkat çeken Demirkol: “Bu nedenle PKOS hastalarının yaklaşık yüzde 70-80’i gebe kalma ile ilgili sorun yaşamaktadır. Bu sendrom ayrıca gebelik komplikasyonlarını da artırmaktadır” şeklinde konuştu.

Polikistik Over Sendromu’nun; yumurtalığın çok sayıda kist içermesi ve bunun sonucunda kadınların hormon dengesizliği yaşaması durumu olduğunu açıklayan Op. Dr. Demirkol, hastalığın bazı belirtilerini ise şöyle sıraladı: “Adet düzensizlikleri, olağan dışı kanama, vücutta fazla kıllanma, yüzde ve sırtta aşırı sivilcelenme, cilt dokusunda değişiklik, el üstünde lekelenmeler, hamile kalmada zorluk ya da kısırlık, kilo alma, aşırı saç dökülmesi, ses kalınlaşması, göğüs ölçüsünde değişiklik”

Yaşam tarzı değiştirilmeli
Polikistik Over Sendromu (PKOS) tedavi yöntemleri hakkında konuşan Demirkol, bununla ilgili standart uygulanan kesin bir tedavi bulunmadığını, tedavi yönteminin kişide gözlenen şikâyetlere göre farklılık gösterdiğini aktardı. Op. Dr. Demirkol, kadınlarda gözlenen belirtilerin çoğunun ilaç kullanmadan, iyi beslenme, egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı ile ortadan kaldırılabildiğine dikkat çekti.

Kadın Doğum Uzmanı Demirkol, uygulanan tedavi yöntemlerinden bazılarını ise şöyle anlattı:
“PKOS tedavisinde ilk basamak; sağlıklı beslenme ve egzersiz ile ideal kiloda kalmaktır. Beslenme alışkanlıklarında yapılacak olumlu değişiklikler; işlenmiş yiyecekler ve şeker ilaveli besinlerden uzak durulması, tahıllı ürünler, meyve, sebze ve yağsız et tüketilmesi kan şekerinin düşük seviyelerde tutulmasını, insülin kullanımının ve hormon seviyelerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Fazla kilolardan kurtulmak, genellikle adet dönemini düzenleyerek medikal tedaviye gerek duyulmadan üreme potansiyelinin artmasına da katkı sağlar. Günlük egzersiz vücuttaki insülin kullanımını düzenler ve PKOS’nun birçok şikâyetini / semptomunun düzeltmesinde yardımcı olur.”

MEDİKAL TEDAVİLER

Bazı durumlarda medikal ve cerrahi tedavilerin de devreye girebileceğini aktaran Op. Dr. Demirkol, “İlaç tedavisi temelde vücuttaki hormon dengesinin sağlanması ile yağ ve şeker metabolizmasının dengelenmesi amacıyla uygulanır. Yumurtlama fonksiyonu bozulmuş olan kimi hastalarda bu fonksiyonun tekrar yerine getirilebilmesi için laparoskopik (kapalı) yöntemlerle yumurtalıklara yönelik cerrahi girişimlerde de bulunulabilir” ifadelerini kullandı.
CİDDİ SORUNLARA NEDEN OLABİLİR
Hastalık tedavi edilmezse ne gibi sorunlara neden olur, sorusunu ise Op. Dr. Talat Remzi Demirkol şöyle yanıtladı:
“Hastalık eğer uzun süre tedavisiz bırakılırsa rahim kanseri, karaciğerde yağlanma, obezite, metabolik sendrom, hipertansiyon, diyabet, uyku apnesi, depresyon, anksiyete ve kısır döngü halinde yeme bozukluğuna neden olabilmektedir. Tedavide ilk yapılması gereken; kilo verip bir daha da kilo almamak üzere sağlıklı bir yaşam tarzı değişikliği yapılmasıdır. Erken tanı konup tedavi etmek ve kilo kaybı sağlamak uzun dönemde ortaya çıkabilecek olan diyabet ve kalp hastalığı riskini azaltır.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.