Altıntaş-Momayez Sergisi, Anadolu Üniversitesi'nde sanatseverlerle buluştu

Anadolu Üniversitesi, 2025 Türkiye-İran Kültür Yılı kapsamında düzenlenen 'Altıntaş-Momayez, İki Dost-İki Usta Afiş Sergisi'ne ev sahipliği yaptı.

Anadolu Üniversitesi, 2025 Türkiye-İran Kültür Yılı kapsamında düzenlenen 'Altıntaş-Momayez, İki Dost-İki Usta Afiş Sergisi'ne ev sahipliği yaptı.

Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi'nde gerçekleştirilen serginin açılışına Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, İran Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Ghasem Nazemi, Eskişehir Belediye Meclis Üyesi Hasan Ünal ve Sergi Küratörü Prof. Tevfik Fikret Uçar başta olmak üzere senato üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Azerbaycanlı opera sanatçısı Fidan Huseynova'nın seslendirdiği eserlerle başlayan etkinlik, küratör Prof. Tevfik Fikret Uçar'ın serginin ortaya çıkış süreci ve Altıntaş ile Momayez'in grafik sanatına katkılarını anlatan kısa video gösteriminin ardından devam etti.

Rektör Adıgüzel: 'Bugün kutladığımız Türkiye-İran Kültür Yılı da bu ortaklığın sembolik bir hatırlatıcısıdır'

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel konuşmasında, Türkiye ve İran'ın köklü kültürel etkileşimine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

'Bugünkü sergi, 2015 Türkiye-İran Kültür Yılı kapsamında düzenlenen 'İki Dost, İki Usta' buluşmasının bir devamı niteliğinde. İki usta sanatçının eserleri, Türkiye ve İran arasındaki kültürel yakınlığı güçlü biçimde hissettiriyor. Bu iki ülke, bin yılı aşan bir komşuluk geçmişine sahip. Tarih boyunca ortak bir kültür alanı oluşmuş; edebiyat, sanat, mimari ve toplumsal yaşam karşılıklı olarak etkilenmiştir. Bugün kutladığımız Türkiye-İran Kültür Yılı da bu ortaklığın sembolik bir hatırlatıcısıdır. Bu kültürel etkileşimin en önemli örneklerinden biri Mevlânâ'nın Mesnevi'yi Farsça yazması, Yunus Emre'nin ise aynı tasavvuf geleneğini Türkçenin en yalın hâliyle yorumlamasıdır. Fuzûlî'nin Leyla ile Mecnun'u da İran edebiyatının klasik anlatılarından beslenmiştir. Mimariden minyatüre, iki ülke arasında yüzyıllardır süren ortak estetik anlayış görülmektedir.'

Rektör Adıgüzel, Anadolu Üniversitesinin İran ile ilişkilerine değinerek 'Üniversitemizde 2024-2025 döneminde 114 İranlı öğrencimiz eğitim görüyor; bugüne kadar yaklaşık 100 İranlı öğrenci mezun oldu. İran'daki üniversitelerle akademik ilişkilerimiz her geçen gün güçleniyor ve hâlihazırda birçok aktif iş birliği anlaşmamız bulunuyor. Bunlar kültürel ve akademik etkileşim için önemli fırsatlar sunuyor. Sanatın ve kültürün birleştirici gücüne inanıyoruz. Bu sergi, geçmişten gelen ortak bağların bugüne ve geleceğe taşınması açısından büyük bir anlam taşıyor. Türkiye-İran dostluğunun daim olmasını diliyorum.' ifadelerini kullandı.

İran Kültür Müsteşarı Dr. Seyed Ghasem Nazemi ise grafik sanatının toplumlar için taşıdığı öneme dikkat çekerek şöyle konuştu:

'Birçok şeyi başka bir yerden ithal edebilirsiniz ancak sahihliği, özgünlüğü bir yerden ithal edemezsiniz. Her milletin geçmişi ve birikimi, onun edebiyatı ve sanatçılarının ürettiği eserlerde saklıdır. Toplumların grafik sanatına ihtiyacı vardır. Momayez ve Altıntaş, bu farkındalığı ortaya koymuş sanatçılardır ki bugün burada onları anıyoruz.'

Prof. Uçar: 'Türkiye ve İran, iki farklı dili konuşan ama gönlü bir olan iki dost ve kardeş ülkedir'

Serginin küratörü Prof. Tevfik Fikret Uçar, organizasyonun Güzel Sanatlar Fakültesi açısından önemine değinerek şu değerlendirmede bulundu:

'Anadolu Üniversitesi, 2025 Türkiye-İran kültür yılı'nın coşku ve enerjiyle kutlandığı önemli bir mekân hâline geldi. Geçen sergide yine buradaydık. Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Sanatlar Bölümü'nün 17 yıldır kesintisiz sürdürdüğü Kaligrafi ve Tipografi Etkinliği'nde üç uluslararası konuğumuzun ikisi İranlıydı. Einoddin Sadeghzadeh ve Mohsen Moosavi dostlarımızla öğrencilerimiz harika işler üretti; Yunus'un ışık saçan sözlerine yeni biçimler verdiler. Türk ve İran kültürlerinin ortak değeri Mevlânâ'nın kadim çağrısı bugün hâlâ yolumuzu aydınlatıyor: 'Hemdeli az hem zebani behter est.' Yani, 'Aynı gönülde olmak, aynı dili konuşmaktan iyidir.' Ne kadar doğru Türkiye ve İran ayrı dilleri konuşsa da gönülleri bir; iki komşu, iki dost, iki kardeş. Bu sergi iki ustanın özelinde iki kültürün kucaklaşması için düzenlenmiş bir buluşmadır. Her iki ustayla dostluk etme şansına sahip bir sanatçı olarak, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. İran'da sıkça söylenen bir sözle bitirmek isterim: Del be del râh dârad. Gönülden gönüle yol vardır. Gönül birliğimizin devamı dileğiyle. Be omid-e didâr.'

Sergi açılışının ardından katılımcılar eserleri inceleyerek sergiyi gezdi. 'Altıntaş-Momayez, İki Dost-İki Usta Afiş Sergisi' 19 Aralık Cuma gününe kadar Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesinde ziyaret edilebilir.