Basın, Ahlâk, Erdem vs vs vs...
‘Resmi Evrakta Yalan Beyanda Bulunarak’ kaçak yaptığı yapıdan dolayı ceza yiyor, haber olmuyor. Büyükşehir Belediyesi’ni yöneten bir devlet büyüğünün kaçak villa yaptığı iddaa ediliyor haber olmuyor. Büyükşehir Belediyesi’nin otobüsleri sahte plakalarla egzoz muayenesinden geçiriliyor, haber olmuyor. Odunpazarı Belediyesi’ni yöneten istisna devlet büyüğü sokağın ortasında bir kadını kasten yaralamaktan ceza alıyor, haber olmuyor.
Acaba bunlar ‘Özgür Basın susturulamaz’ ve özgürün basının da niye haber değeri taşımıyor olabilir? Eskişehir’de belediyeler aleyhinde haber yaparsanız, ekmek aldığınız fırından ekmek mi vermiyorlar??? Bakkal su mu vermiyor??? ‘Özgür(ün) basın susturulamaz’ tayfasında ve Halkın Kurtuluş’cularında belediye başkanının yalan beyanla kaçak bina yaptığı haber değeri taşımıyorsa, her gün kadın cinayetlerinin ve kadına şiddetin gündem olduğu bir ülkede belediyeyi yöneten bir devlet büyüğünün sokağın ortasında bir kadını, üstüne üstlük seçilmiş muhtarı darp etmesi haber olmuyorsa neden haber olamıyor?Düşünüyorum, düşünüyorum bulamıyorum. Cin Ali'nin serilerinde bu sorunun cevabını bulabilirmiyim ki??? Zor. Okuduğumu anlamakta zorluk çekiyorum. Rakı içeyim diyorum anason kokusuna dayanamıyorum, üstüne ısmarlayacak adam bulmam lazım... Belediye başkanlarına ağabey desem, empati kursam diyorum fakat o da olmaz empati yoksunuyum. Patronu arasam bana patronluk yap, o ambiyansı ben de yaşayayım; ne yazacağıma sen karar ver desem patron bana inanmaz.
Tanıdık bir belediye başkanı olsa da, telefon açıp ana-avrat sövse hayali kuruyorum. Tanıdığım belediye başkanı yok. Beni de televizyona çıkarsalar, sonra belediye başkanı bağlansa, ağzıma yüzüme tükürse “Ben de Ya Rabbi şükür” desem diyorum, beni televizyonun önünden geçirmezler. Bütün bu sorular zihnimi çok yordu. En iyisi Google’dan güzel sözler bulayım, sosyal medya ve bu köşeden ahlak erdem satayım keyfime bakayım. Koca belediye başkanı kaçak bina yapmışsa, vardır bir bildiği hem üç tahta sorun mu yapılır. Bu kadına şiddeti de çok abarttılar, istisnai devlet büyüğü birkaç yumruk atmışsa ne olmuş yani? Muhtar hanım da karete öğrenseymiş. Böyle özel devlet büyüklerinden hakarete uğramak herkese nasip olmaz, bu muhtar hanım da çok nankörmüş.
Allah’ım utanma duygumun, ar damarımın çatladığı gün canımı al!
Allah’ım boğazımdan fakirin, fukaranın rızkı geçerse belamı ver!
Allah’ım aynaya baktığımda beni benden tiksindirme!