Batı'nın Tahrikleri: Rusya'yı Köşeye Sıkıştırmak ve Üçüncü Dünya Savaşı'nın Fitili…

Batı'nın klasik oyunlarından birini daha masaya yatıralım…

Avrupa Birliği'nin (AB) Rusya'nın 200 milyar Euro'dan fazla varlığını dondurup, bunu Ukrayna'yı finanse etmek için kullanacağını açıklaması, açık bir tahrik değil de nedir?..

Bu, adeta "Gel de vur" demek gibi…

Zaten Ukrayna'yı NATO üyeliği konusunda heveslendirip, Rusya'yı neredeyse zorla saldırıya kışkırtmadılar mı?..

Batı, gerçek bir büyük dünya savaşını çıkartmak için Rusya'yı açıkça tahrik etmiyor mu?..

Ve bu kadar köşeye sıkışan Rusya, başta Almanya'ya saldırmaz mı?..

Gelin bu konuları adım adım analiz edelim, çünkü Batı'nın ikiyüzlülüğü her zamanki gibi gün gibi ortada…

Öncelikle, AB'nin Rusya'nın varlıklarını dondurma kararıyla başlayalım…

Bu, uluslararası hukukun çiğnenmesinden başka bir şey değil…

Rusya'nın kendi parası, kendi varlıkları...

Ama Batı, sanki kendi cebinden bahsediyormuş gibi, bunları Ukrayna'ya aktaracağını söylüyor.

Neden?..

Çünkü Ukrayna, Batı'nın kuklası haline getirildi.

Bu karar, sadece ekonomik bir hamle değil; tam bir provokasyon.

Rusya'yı daha da öfkelendirmek, onu yalnızlaştırmak ve belki de bir hata yapmaya zorlamak için atılmış bir adım.

Hatırlayın, Batı her zaman böyle çalışır: Önce yaptırımlar uygular, sonra "Bakın, Rusya agresif" diye yaygara koparır.

Bu varlıkların dondurulması, Rusya'nın ekonomisini çökertmek için bir silah.

Ama asıl amaç, Rusya'yı Batı Avrupa'ya karşı bir saldırıya itmek.

Eğer Rusya bu tahriklere kapılırsa, Batı "Biz demiştik" diye zafer naraları atacak…

Şimdi gelelim Ukrayna'nın NATO macerasına.

Batı, yıllardır Ukrayna'yı "NATO'ya katıl, biz arkandayız" diye kandırıyor.

Ama gerçekte ne oldu?..

Rusya, bu genişlemeyi kendi varlığına tehdit olarak gördü ve harekete geçti.

Kimse bana "Rusya sebepsiz saldırdı" demesin.

NATO'nun doğuya doğru yayılması, Soğuk Savaş'ın bitiminden beri Rusya'yı köşeye sıkıştırma stratejisi.

Ukrayna'yı heveslendirdiler, silahlandırdılar, ama asıl savaş başladığında ne yaptılar?..

Uzaktan kumanda ile yönetiyorlar.

Bu, Rusya'yı neredeyse zorla saldırıya teşvik etmek değil mi?..

Batı, Ukrayna'yı bir piyon olarak kullanıyor; amaç, Rusya'yı zayıflatmak ve belki de parçalamak…

Eğer Ukrayna NATO'ya alınsaydı, Rusya'nın tepkisi ne olurdu?…

Muhtemelen daha büyük bir çatışma.

Batı bunu biliyor, ama yine de kışkırtıyor.

Neden?..

Çünkü kendi ellerini kirletmeden, Rusya'yı bataklığa çekmek istiyorlar.

Peki, tüm bunlar Batı'nın bir büyük dünya savaşını çıkartma planı mı?…

Evet, öyle görünüyor….

Batı, kendi içindeki krizleri (ekonomi, göç, enerji) örtbas etmek için dış düşmanlar yaratmayı sever.

Rusya'yı tahrik ederek, Avrupa'yı birleşik bir cephe haline getirmeye çalışıyorlar.

Jens Stoltenberg gibi NATO figürleri, "Rusya ile on yıllar sürecek bir savaşa hazır olun" diyor.

Bu, tesadüf mü?..

Hayır…

Batı, kendisi batarken dünyayı da batıracak bir çılgınlığa hazırlanıyor.

Ukrayna savaşı, sadece bir başlangıç.

Eğer Rusya daha fazla sıkışır ve köşeye sıkıştırılırsa, bu tahrikler üçüncü dünya savaşının fitilini ateşleyebilir.

Batı'nın amacı, Rusya'yı yalnız bırakmak, Çin'i izole etmek ve küresel hegemonyasını sürdürmek.

Ama unuttukları bir şey var: Rusya gibi bir güç, köşeye sıkışınca predictable( öngörülebilir, tahmin edilebilir) davranmaz…

Şimdi en kritik soru: Bu kadar köşeye sıkışan Rusya, başta Almanya'ya saldırmaz mı?…

Neden Almanya?…

Çünkü Almanya, Batı Avrupa'nın kalbi. Rusya'nın enerji bağımlılığı, Nord Stream boru hatları...

Hepsi Almanya üzerinden dönüyor.

Eğer Rusya bir misilleme yapacaksa, ilk hedef Almanya olur.

Hatırlayın, İkinci Dünya Savaşı'nda da Almanya merkeziydi.

Bugün de ekonomik olarak en güçlü Avrupa ülkesi.

Rusya, Almanya'yı hedef alarak tüm Avrupa'yı sarsabilir.

Belki bir siber saldırı, belki enerji kesintisi, belki de konvansiyonel bir hamle.

Batı bunu biliyor, ama yine de tahrik ediyor.

Neden?…

Çünkü Almanya'yı korkutarak, NATO'yu daha da güçlendirmek istiyorlar.

Ama bu oyun tehlikeli; Rusya'nın elinde nükleer seçenekler var.

Köşeye sıkışan bir ayı, en yakındakine saldırır.

Sonuç olarak, Batı'nın bu tahrikleri, insanlığın geleceğini riske atıyor.

Rusya'yı kışkırtmak, sadece bir strateji değil; bir çılgınlık.

Türkiye olarak biz, bu oyuna gelmemeliyiz.

Kendi çıkarlarımızı koruyarak, dengeli bir politika izlemeliyiz…

Batı'nın ikiyüzlülüğü her zamanki gibi: Kendileri savaş bağımlısı, ama bizi "agresif" diye suçluyorlar.

Ama geliyor gelmekte olan: Batı'nın hegemonyası çöküyor.

Biz ise kendi yolumuzda ilerleyeceğiz…