Eskişehir Kayıp Şehir mi ?.....

Sonuçları iyi analiz edemeyen AK Parti ise Eskişehir ‘i kayıp şehir olarak ( ki algı tam da budur) değerlendirme eğilimine girmiştir… Algı ve iletişim yönetiminde çok başarılı oldukları aşikardır… Büyükerşen Eskişehir ‘in çok vefalı ve demokrat olduğunu iyi tespit etmiş,Rektörlük ve ilk dönem başkanlık icraatleri üzerinden Eskişehir ‘in bu veda duygusu üzerine oynamıştır… Ancak burada kullandığı en önemli aparat medyadır… Eskişehir ‘de öteden beri yerel medya önemlidir ve şehir takip eder… Bu yirmibeş yıl boyunca Yerel medyayı neredeyse tekeline almış ve algıları onun üzerinden yapmıştır… Medyanın önemini tam kavrayamayan eski AK Parti yönetimleri de neredeyse her zaman medyada onun kucağına düşmüş mahkum olmuşlardır… Son dönemlerde medyada bir hareketlilik var ve halkta karşılığını da buluyor… Ki zaten Eskişehir'li için de gerçekleri öğrenmek herşeyden önce bir hak… Aynı zamanda kendi listelerine ve ekiplerine Kılıçdaroğlu ‘ndan yıllar önce muhafazakar, demokrat ve milliyetçi isimleri ustalıkla monte etmiş ve keskin , rahatsız edici söylemlerden aleni ortamlarda hep kaçınmıştır… Bu taktiği Ataç da başarı ile kopyalayıp konumunu güçlendirmiştir… Sadece iyi analiz edip doğru tespitler yapmış, bu tespitler üzerinden piri olduğu algı ve iletişim yönetimini iyi yapmıştır… Psikolojide “ kendini gerçekleştiren kehanet”… Halk ağzında “ bir şeyi kırk kere söylersen olur..” kuralı gerçekleşmek üzeredir… Yirmi yıldır bu algı ve iletişim stratejisi ile doğru mücadeleedemeyen AK Parti sanki yenilgiyi kabul etmiş gibi gözükürken… Son dönemde bununla ilgili doğru çabaların oluşmaya başladığını görüyorum… Çünkü bu algı ve iletişim operasyonlarına karşı doğru platformda doğru strateji çabaları var… Hem Eskişehir'li, hem de öğrenci nüfus doğru bilgilendirmeye ulaşabilirse … Ki bunun mümkün olabildiği açık… Bu konuda, medyada çaba gösteren, açığı kapatma gayretinde olan siyasetçi ve partililerin de desteklenmesi elzemdir… Bu sayede… Eskişehir açık demokrat kimliğine geri kavuşacaktır… AK Parti Genel Merkezi de bu “Kayıp Şehir” algısından uzaklaşıp buradaki bu çabaları desteklerde… Hasan Polatkan’ın vefalı ve demokrat şehri yine demokrasinin, özgürlüğün ve merkez sağın kalesi olacaktır…