Öyleyse Düş Sezar!
edilmiştir.Mesela ANAP kongresinde Turgut Özal'ın desteklediği Yıldırım Akbulut kaybettiğinde,Mesut Yılmaz ANAP'ın kurucusu Özal'ın,DYP'de kongre kazanan Tansu Çiller,kurucu Süleyman Demirel'in partide kalan adamlarını tasviye ettiler.
CHP'de Deniz Baykal'a kongrelerde rakip olan Murat Karayalçın ve Mustafa Sarıgül tasviyeye uğradı ve yeni partiler kuruldu.Baykal sonrası Kemal Kılıçdaroğlu da kendisine rakip olan Muharrem İnce'yi doğradı.Fazilet Partisinin kongresinde Abdullah Gül'ü aday gösteren Tayyip Erdoğan kongreyi kaybedince yeni parti kurdu....
CHP kurultayı sonrası verilen birlik-beraberlik mesajları göstermelikten öteye geçmeyecek ve kural devam edecek.."Kurtlukta düşeni" yiyecekler..
Akıl yürütelim....Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un Büyükşehir Belediye Başkanlığı ihtirasını bilmeyen var mı.....Kemal Kılıçdaroğlu"nun Genel Başkanlığı döneminde Eskişehir'in tek seçicisi olan Yılmaz Hocayı yemeye gücü yetmeyeceğinden dolayı, ondan sonrası için "Ahmet abi"dediği Ahmet Ataç birbirlerine selam vermeyecek durumdalar.
Eğer Özgür Özel'e kaybetmiş olsaydı ona ilk desteği açıklayanlardan Kazım Kurt'u yiyeceklerdi şimdi "Kurtlukta düşen"Yılmaz Hoca ve Ahmet Ataç'ı Kazım Kurt yiyecek..
Yılmaz Hoca ile vatan ve Gazi Paşaya hürmet hariç hiç bir ortak düşünce sahibi değilim.Üniversite ve Belediyede ki yönetim tarzı ve tercihlerine asla katılmam.Hocam,kendisini yarı-Tanrı gören ve ona tabi olan insanlarla beraber İmparatorluklar kurdu ve yönetti.Kafasına göre şehri dizayn etti..Bana göre Eskişehirin geleceği için Yılmaz Hocanın çoktan gitmesi gerekiyordu..
Ancak yarı-Tanrı yerine koydukları,eleştirilemez ve tartışılamaz gördükleri Yılmaz Hocayı yeme şekilleri,Yılmaz Hoca açısından son derece gurur ve onur kırıcı.Utanmasalar Yılmaz Hocayı mülakata da alacaklar..
Yılmaz Büyükerşen anket sonucu ile Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığını gururuna ve onuruna kabul ettirebilecek mi bilmiyorum...
Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu gibi,koltuğunu kaybetmek istemeyen yanındakilerin motivasyonu ile ezilecek mi...Gurur ve onurun koltuğun rakibi olması ne kadar acı.....
Yılmaz Hocaya ilk vuruşu aylar önce Kazım Kurt'un demeç vermeyi çok sevdiği İsmail Saymaz yapmıştı..
Dün de Odunpazarı Belediyesi'nin yarı-resmi organın da Yılmaz Hocayı meşhur bir bürokratı üzerinden vurdular....
Emin olan daha altın vuruşu yapmadılar.Altın vuruş için gerekli herşey bir köşe yazanın arşivinde muhakkak duruyordur.
Yılmaz Hoca İmparator Sezar gibi yaşadı ve yönetti.Eğer bir yerde Sezar varsa Brutus'da olacaktır....
Hocamın Brütüs'üde aynı Shakespeare oyununda ki karakter gibi üvey evladı.Siyaset mezarlığından çıkarttığı makamlar ve koltuklar verdiği evladım dediği Kazım Kurt...
Hiç kimse ağıtlar yakmasın bizim Sezar kendi sonunu kendi hazırladı.. ... "Öyleyse düş Sezar"
Bugün avcı olan Kurtlar da bir gün av olacaklarını hiç bir zaman unutmasınlar...