Tarihi Odunpazarı Evlerinin yıkılmadan aslına uygun olarak restore edilmesi, evrensel kültür varlıklarımızın korunması kent ve varlık bilincimizin geliştirilmesi alanlarında çalışan ESOEDER, tarihi Odunpazarı Bölgesinde Cunudiye Camii önünde halkımıza Tarihi Odunpazarı Pilavı ikramında bulundu.

Sırrı Turşucu Eko’da saklı bir lezzet: Tarihi Odunpazarı Pilavı

Daha önce on yıl Eskişehirspor’da, yedi yıl Eskişehir Şeker Fabrikasında, on yıl da Migros’ta aşçılık yapan, Eskişehir’e fastfoodu getiren, Turşucu Eko lakabıyla da tanınan dernek kurucu üyesi Ekrem Yazıcı, Tarihi Odunpazarı Pilavı konusunda şunları söyledi: “Dedem Ahmet Kırkımcı Odunpazarı’nın yerlisiydi, bahçıvanlık yapardı. O nedenle baharatlara ve aşçılığa doğuştan merakım vardı. Uzunca bir süre geleneksel baharatlar özerinde araştırmalar yaparak geleneksel Odunpazarı Pilavı lezzetimizi kendi tarifimle zenginleştirdim. Bu lezzeti anlatmak zordur, tatmayan bilemez. Odunpazarı’nın yerlileri bir düğün ya da davet düzenleyecekleri zaman pilav değil Odunpazarı Pilavı isterler benden ama bu lezzetimiz her geçen gün biraz daha unutulmakta. Biz de dernek olarak bu yüzden bu lezzetimizin yeni kuşaklar tarafından da bilinmesi amacıyla bu etkinliği düzenledik.”

Odunpazarı, yaşayan halkı ve korunmuş tarihi evleri ile Odunpazarı’dır.

Etkinlik sırasında konuşan dernek kurucusu Murat Filoğlu ise ilgi için teşekkür ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Odunpazarı, yaşayan halkı ve korunmuş tarihi evleri ile Odunpazarı’dır. Odunpazarı’nı oluşturan Tarihi Odunpazarı Evleri’nin ve bu evlerde yeşeren kadim kültürümüzün kent varlık bilincimizde yeri apayrıdır.

Bu tarihi evlerin, içinde yaşayan insanlar ile birlikte korunması ve kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması gerekir çünkü kültür varlığın evidir ve bu evler varlıkları itibariyle eşsiz bir değer barındırmaktadır. Yerel yönetimler tarafından Odunpazarı Bölgesi üzerinde “turizm hamleleri” yapılırken “sürdürülebilirlik” olgusu gözden kaçırılmamalı, tarihi bölgemiz yaşayan kültürel dokusu ile varlığını sürdürebilmelidir.

Gelin Tanış Olalım
Gelin Tanış Olalım
İçeriği Görüntüle

Tarihi Odunpazarı, kültürel mirasımızın temel taşıyıcısıdır, bu bölgenin değerleri ile korunması mirasımıza sahip çıkmak kadar o mirası bize aktaran geçmiş kuşaklarımıza saygı duymayı da beraberinde getirir. Tarih, bize bir “varlığın” çok uzunca bir süre yaşayabilmesinin tek koşulunun “sürdürülebilir” olması olduğunu göstermiştir. Sürdürülebilirlik, geçmişimizi bozmadan restore ederek korurken bu değerleri mevcut yaşamlarımızda paylaşabilmeyi de gerektirir. Odunpazarı kültürel turizminin gelişebilmesi için köklü bir Odunpazarı bilincinin oluşup köklerinin uzandığı dallar ile birlikte korunması gerekir çünkü kültür dediğimiz olgunun temel bileşenlerinden birisi “aidiyetlik”, bir yerden köklenme olgusudur. Aidiyetlik, yaşantılarımıza sosyal sorumluğu getirir, tarihi yapılarımız ve kültürel değerlerimiz sürdürülebilir olmalıdır ki yerelden evrensele uzanan sosyal sorumluluğu yüksek bir şehir belleğinden bahsedebilelim.

Odunpazarı’nı korumak bir kültürel süreklilik ister, Odunpazarı’nı korumak bir aidiyetlik ister, Odunpazarı’nı yaşatmak bir bütüncül bakış gerektirir.

Ayrıca, Odunpazarı mevcut halkı ile birlikte Tarihi Odunpazar’dır, bu kapsamda Odunpazarı’nın yerel değerleri evrensel bir algıda yeniden biçimlendirilirken köklerden kesinlikle kopulmamalı, gelenek; bozulmamış yerelliği ile birlikte evrensele uzanmalıdır. Eğer bu yapılmazsa Tarihi Odunpazarı Bölgesi her geçen gün “tarihselliğinden” uzaklaşır ve tarihi yok edilmiş bir “tarihi bölge” haline gelir.

O nedenle sözlerimi şöyle bitirmek isterim, ESOEDER olarak evrensel kültür varlıklarının korunması, kent ve varlık bilincinin geliştirilmesinin derneğimizin temel amacıdır.”

Kaynak: Haber merkezi