Yıllardır kafama takılıyordu. Bir gün artık dayanamadım. Geç uleynnnn karşıma dedim. Gene ne var? Dedi. Ooooo ne nesi? O kadar konu vardı ki Rahatsız olduğu besbelliydi. Ama bende rahatsızdım. Bak dedim Sana kaç kere yanlış yoldasın. Ama nerde sende o kafa? Kör müsün? Dedi. Görmüyor musun koca kafamı? Soğuktu ama espriyi sokmuştu uyanık. Her bir hareketini, toplum içinde ki davranışlarının yanlışlığını bir bir ortaya döktüm. Ama baktım ki, hiç oralı değil. Sanki buralı. İyi espri dedi. Deminki espriye karşı, karşı espri! Ne desem ne eleştiri yapsam, umrunda değil herifin. Ya arkadaş insan en azından şu kadar haklısın der. Demedi. Sonra döndü bana. İki saat seni dinledim Yeter artık. Bir sen mi var sanırsın dünyada? Bir sen mi haklısın? Haklısın demek gerekirdi belki de Tamam dedim.Gönlü hoş olsun diye. Bir de sen varsın. Ettik işte iki kişi! Ben güldüm. O da güldü. Sonra karşımdaki boy aynasına bir yumruk attım. Ayna parça parça olmuştu. O ara onun sesi duyuldu. Gördün mü? Dedi. Şimdi her kırık aynaya bak. Kimi görüyorsun? Aaaaa doğru ya. O her kırık ayna parçasında ben vardım. O da vardı sanki. Sen dedi. Sanırım çok yalnız kaldın bu sıra. Biraz gez dolaş. Benimle konuşmayı bırak. Hani derler ya. Nerde trak orada bırak! Bırak bu ayakları dedi ardından. Tamam dedim. Bir daha seninle konuşursam iki olsun. Konuşmasanda zaten baktığın zaman bana gene ikiyiz dedi. Sen ve ben. Ayna da iki yüzlü yüz. Yok ikiyüzlü birleşik değil. İki yüz. Yüz yüze. Şimdi o kırık ayna parçalarında çoğalttım kendimi. Yalnızlık paylaşılmazdı. Netttim ben? Paylaştım. Sosyal medyada da bir çok ben şimdi. İyi de ben ne yapacağım şimdi? Onca ben ile. Oysa bir ben,bir de aynada ki ben. Yetiyorduk birbirimize. Hayır dedi aynadaki ben. Birbirimizin canına yetiyorduk. Ne bu her gün muhabbet? Git öte git öte artık. İyi de yıllardır gel beri derdi. Nedir bunun derdi? Not.Biliyorum.Karşımdakinin konuşmaları tırnak içinde olması gerek! Olur mu? O da ben. O da ben. Den den den.