2020 yılında Yılmaz hoca 'yı uyardığım köşe yazım https://www.haberotesi.com.tr/chp-kongresinin-sifreleri

Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen in;
“Kazım Kurt, CHP’den kovulmuştu. Verem Savaş iş hanında avukatlık bürosu vardı. Elinden tuttum. Birçok kişiyi karşıma alarak onu meclis üyesi yaptım. Daha sonra milletvekili ve belediye başkanı oldu. Hepsinde katkım ve çabam var. Ancak o Kırım’ın Giray hanları gibi davrandı dediği Giray Han kim.

Bu hikaye yi 2020 yılında da köşeme taşımış ve CHP İl Kongresinde delegeye Yılmaz hoca'yı çizdiren Kazım Kurt' a karşı uyarmıştım,

Osmanlı Ordusu 1683 yılında Viyana’yı kuşatmıştır.Ordu,kuşatmayı sonlandırmak için ağır kayıplar verme pahasına şiddetli hücumlarda bulunuyordur.Osmanlı Ordusunun saldırılarına karşı zayıflayan Viyana’yı savunmasına yardıma gelmek isteyen orduların tek geçiş yeri “Kahlenberg Tepesi”dir.

Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tepenin güvenliği için Kırım Hanı Murat Giray Hanı görevlendirdir.

Fakat Murat Giray Han Lehistan Kralı Jan Sobieski kırk bin kişilik birliği ile Kalenberg Tepesi’ni aşarken hiç müdahale etmez.

Düşman ordusunun geçişini atının üzerinde seyrederken aşağıda ki cümleleri sarf eder.

“Bu düşmanın def’i yanımda işten değildi ve bilürüm ki bu hâl dinimize de düşmez bir ihanettir! Lâkin gayret beni komadı, anlar da görsünler kendilerin; kaç akçelik adam imiş, Tatar kadrin bilsinler.

Tepeyi geçen düşman ordusu,savunmasız kalan Osmanlı Ordusunun bir kanadını savaş dışı bırakır.

Bunun sonucunda kuşatma büyük felaketle sonuçlanır.Ordu uzun süre toparlanamaz ve İmparatorluk çöküş dönemine girer.

Avrupalı tarihçiler Viyana Kuşatması ile ilgili yaptıkları çalışmaların bütününde;Osmanlı Ordusuna ihaneti ile kuşatmanın kaderini değiştiren Murat Giray Hanı onurlandırırlar ve onu şükranla anarlar.

Gelelim Yılmaz Hocamızın bahsettiği kendi Giray Hanına.
Bu köşede,çoğu zaman eleştirdiğimiz Yılmaz Hocayı,Kazım Kurt’a karşı çok uyardık. 5 yıl öncede uyardım,
en son tam iki sene önce,Yılmaz Hocaya; Eskişehir'e son bir iyilik yapması için çağrıda bulunduğumuz yazıda kelime kelime:

Tabii ki Yılmaz Hoca ihanet zehirini kendi hazırladı ve kendi içti.

Buna karşı siz de “ihanet edenin hiç mi suçu yok..”diye sorabilirsiniz. Maalesef her ölüm ve son bir neden ile gerçekleşecektir.Yılmaz Hocamın siyaseten sonu,ihanete götüren vefasızlığın kahramanı Murat Giray Han’ın torunundan yediği hançerlerle gerçekleşiyor.

Dediğimiz gibi sonu Murat Giray Hanın torunlarından Kazım Kurt’tan yediği hançerlerle sonlandı.

Kazım Kurt,Ekrem İmamoğlu’nu kullanarak 2024’te Hocanın tekrar aday olmasının önüne geçti.

Son büyük kongrede de Yılmaz Hocanın siyasi itibarını sıfırladı.

Şimdide güvenlik kamerası görse,Yılmaz Hocanın arkasından atıp tutuyor.

Yılmaz Hoca,Kazım Kurt gibi siyaseten bitmiş,itilmiş bir insanı;kendi sözleri ile “Bir çok kişinin karşı çıkmasına” rağmen Kurt’u rüyasında göremeyeceği yerlere taşıdığı için bu ihaneti haketti.

Ama olan Eskişehire ve Cumhuriyet Halk Partisine oldu.

Niçin Kazım Kurt iki kez Cumhuriyet Halk Partisinden neden atıldı?

Cumhuriyet Halk Partisinin kurumsal yapısı ısrarla Kazım Kurt’u partiden uzak tutmaya çalıştı?

Deniz Baykal neden Kazım Kurt’un ismini bile duymak istemiyordu?

Bu soruların cevabı CHP’de resmi üyelikleri olan gazeteciler Vedat Alp ve Murat Taşkın’da.


Kazım Başkan,siyaset finansörü Odunpazarı Belediyesinin parası ile gazetecilere yemek vermiş.

Yemekte “Ben Milletvekilliğini bıraktım geldim.Diyetimi ödedim”demiş.

Çok komik!!!!

Kazım Kurt,Yılmaz Hoca olmasa hiç bir yere aday olamazdı.

Kaza ile aday olsa.Hiç bir seçimi kazanamazdı.

AK Parti'nin gelmiş geçmiş en kötü döneminde;“Kent Uzlaşısı”ile DEM Parti oylarının desteği ile “Sol”un baskın olduğu Odunpazarı İlçesinde dahi aldığı oya bakın.

Geldi geçti,hakkını teslim edelim.Yılmaz Hoca'nın kendisi markaydı.Hangi partiden aday olursa olsun.Hatta bağımsız aday olacak olsa kazanacak gücü vardı.

CHP’nin yandaşı ve Belediyelerden maaş alan yazan-çizen takım uyduruk araştırmalar yayınlıyorlar.

Neymiş CHP’nin oyunu Eskişehirde Kazım Kurt arttırıyormuş.

Komik çocuklar.

Hodri meydan.Kendisine Bakanlık yakıştıran Kazım Kurt bağımsız aday olsun.

10 yıldır Başkanlığını yaptığı 400 bin nüfuslu Odunpazarı İlçesi değil.

Nüfusu 1 milyona yaklaşan Eskişehirde 1000(Bin) adet oy alsın bu siteyi kapatmayı ve özür dilemeyi kabul ediyoruz.

Utanmasalar 102 yıllık Cumhuriyet Halk Partisini Kazım Kurt diyecekler.

Kurtlukta düşeni yemek kanundur.

Hoca düştü ve en büyük iyilik yaptığı Kazım Kurt,kanun gereği hocayı yedi.

Sayın Hocam geçmiş olsun………