İlke,onur,dürüstlük,sadakat adına Berke Akyel’e saldırmalarının hiç bir geçerliliği yok.

Odunpazarı Belediye Meclisinin CHP’li üyesi Berke Akyel’in partisinden istifası ile başlayan tartışmalar ortalığı yangın yerine çevirdi.

Daha önce,Ak Parti'li bir Belediye Meclis üyesi partisinden istifa ettiğinde;istifayı onurlu bir davranış olarak destekleyen,alkışlayan tarafsız ve bağımsız !!!!!! CHP’li gazeteciler çıldırmış durumda.

Akyel’in CHP’den istifa etttiği için çıldırdıklarını söyleyemediklerinden ;Klişeleşmiş ”Kendisine oy veren insanlara ihanet etti” argümanına sığınıyorlar.

İkircikli tutum sergileyenlerin davranışı, ilkeden ziyade ideolojik ve saplantılı siyasi parti aidiyeti.

İlke,onur,dürüstlük,sadakat adına Berke Akyel’e saldırmalarının hiç bir geçerliliği yok.

Berke Akyel üzerinden tartışmaya açılan “Seçilmiş”kimdir sorusunu sormak gerekiyor.

Herkesin anlayabileceği şekilde “ Karar alma mekanizmalarında halk adına karar vermek amacı ile halk tarafından seçilen”kişiler olarak tanımlanır.

Eski Yunan’da yaşamadığımızdan dolayı,bir organizasyon gerekir.

O organizasyonda “Siyasi Partilerdir.”

Peki demokratik işleyişin ana arteri, “Halk ve temsilcisi” arasında ki tek aracı kurum siyasi partiler de parti içi demokrasi var mı ???

Kendi organizasyonları içerisinde,demokratik teamüllere,kurallara uyuyorlar mı????

Bu sorulara siyasi parti liderleri ve etrafında kümelenenler hariç herkesin hayır diyeceği rahatlıkla söylenebilir.

Siyasi Partiler ilçe ,il ve büyük kongrelerini siyasi partiler kanununun zorunluğundan yapıyorlar.Zorunluluk olmasa kesinlikle Ankara’dan atayacaklardır.

İyi-kötü demokratik kongreler yapmaya çalışan CHP’de tamamen araziye uymuş durumda.Eskişehirde ki delege seçimlerinde yaşananları hafızanıza geri getirin.

Özgür Özel son kongrede oyların tamamını alarak %100 oranla seçildi.

Esad bile en son seçimde %93 oranı ile seçilmişti.

Bütün bunları üst üste koyduğunuzda siyasi partiler Anti-Demokratik” yönetiliyor.Lidere sadakat tek kriter.

Demokratik yönetilmeyen siyasi partiler,parti temsilcilerini aslında “Halkın Temsilcilerini” nasıl belirliyor?

Buyrun gözümüzün önünde canlı örnek…

Yılmaz Hoca Kazım Kurt için “Bürosunda oturuyordu elinden tuttum Meclis Üyesi,Milletvekili,Belediye Başkanı yaptım”dedi.Söylediklerinin hepsi doğru.

Kurt’ta cevaben “Ben ona diyetimi ödedim.”dedi.

Ömer Seyfettin romanı gibi.

Üstelik ne kadar demokratik yöntem değil mi!!!!!

Konu CHP’li bir siyasetçi partisinden ayrıldığında çığlık çığlığa “Halkçı” kesilen oportünistler niye konuşmuyorsunuz.

Hocamız ile Kurt arasında ki alış- verişin herhangi bir “Halk” varmı????

Ülkenin iki başat partisi “Halkın”temsilcisi olacak kişileri anket ve kamuoyu araştırmaları ile belirliyormuş.

Öyle diyorlar.Onların yalancısıyım.

Birincisi çok amiyane tabir olacak “kimse kimse yemesin.” Anket ve kamuoyu araştırmaları;kamuoyunun temayülünü öğrenmek için değil,kamuoyu oluşturmak için yapılır.

Her iki partinin 2023 yılında yapılan seçimler öncesi Eskişehir de yaptırdıkları anket çalışmalarını çok merak ediyorum.

CHP’nin hangi anketinde Utku Çakırözer,Nur Süllü,İbrahim Arslan çıkmış olabilir ki?

AK Partinin,Eskişehirde yaptırdığını söylediği hiç bir anket ve kamuoyu araştırmalarında Sayın Prof. Dr Ayşen Gürcan ve Sayın Fatih Dönmez'in isimlerinin çıkmadığına kalıbı basarım.

Eğer ki anket yaptırmışlar ise…

Eskişehir kamuoyunun %90’nı yapısını ve tabanını çok iyi bildiğim Ak Parti teşkilatının %95’i bu isimleri o zaman tanıyordur.

Kabul edin veya etmeyin Eskişehirde demokratik yollarla “Seçilmiş” tek kişi Nebi Hatipoğlu’dur.

Onun için “Seçilmiş” tanımını tekrar yapalım.

Halk,kendi temsilcilerini kendisi belirleyemiyor.Ankara atıyor,halk noter görevi yapıyor.

Halk ile temsilcisi arasında ki akit sakattır.

Hukukta geçersiz sözleşme, hiç var olmamış,doğmamış, inikat etmemiş, hukuk âlemine doğmamış gibi boş ve hükümsüz kabul edilir.

Tam demokratik yöntem ile halkın gerçek temsilcileri nasıl mı seçilir.

Tüm siyasi partilerin üyelerine zorunlu aidat getirin.Siyasi parti üyeleri Eskişehir de 6 milletvekilinin 3 katı kadar 18 milletvekili adayını ön seçimle belirlesin.

Halk sandığa gittiğinde ona hakkı olan “Tercih”le oy kullanmasını sağlayın.

Kendisi partisini ve partisinde kime oy vereceğini kendisi belirlesin.

Aynı kural Belediye Başkanları ve Meclis Üyeleri içinde uygulansın.

Buyrun size tam ve ileri demokrasi…….

Herkes “Seçilmiş”tapınırcılığını bir kenara bıraksın.

Önce “Seçilmiş”kimin seçilmişi ona karar versin