Biliyorsunuz partiler yoğun bir seçim dönemine girdi ve milletvekili aday adaylığını açıklamak için adaylar her parti önünde sıraya girdiler. Tüm siyasi partilerden adaylık açıklaması yapan arkadaşlara başarılar diliyorum. Ancak dikkatimi çeken bir konuyu sizlerle paylaşmak istedim. Cumhuriyet Halk Partisi adının içinde de yazdığı üzere Halkın partisi olma misyonunu üstlenmiş durumda. 28. dönem milletvekilliği seçimlerinde vekil olmak için yola çıkan aday adaylarına baktığımda ise halkın içinden olmayı bırakın, aynı aristokrat yüzleri yada onların çocuklarını yine listelerde görüyorum. Alkışlamak gerekir tabiiki. Medeni cesaretlerine hayran kaldım. Reisin karşısında defalarca seçim kaybetmiş bir lider yine ben buradayım diyor, tebasına baktığımızda ise alttan gelenlerin yine aynı kafada olduğunu görüyoruz. İnsan kendi kendine sorar: Yahu biz niye kaybediyoruz? Bunca yıldır neden muhalefetteyiz? Neden bu halkın güvenini kazanamadık? Bu vatandaşın gerçekten istediği nedir? diye ... Siz yorulmayın ben söyleyeyim: Bu halk bir dünya lideri istiyor. Bu halk kendisi gibi vekilleri mecliste görmek istiyor. Gençliği anlayan, esnafımızın sorunlarını bilen, sağlık çalışanlarının dertlerine ortak olan, şehit anneleriyle aynı acıyı yaşayan, depremde kol kola vererek yaralarını saracak vekilleri görmek istiyor. Ve malesef bunu yine iktidar partisi gücünün yettiği kadar gerçekleştiriyor. Sizin anlayacağınız CHP yine bildiğiniz gibi. Halkı anlamayan Halk partisinin, vatandaşı anlamayan vekilleri olur. Bu hiç bir dönem değişmez ve yine kazanan başkaları olur. Listelere sizde bir göz atın ne demek istediğimi anlayacaksınız. Birgün Halk partisinden Halkın vekili çıkarsa dişimi kıracağım. 14 Mayıs'ta gireceğimiz seçimlerde CHP kanadına başarılar diliyorum. Ama bu aday adayları ile işinizin yine zor olduğunu sizlere hatırlatmak isterim.