Yaklaşık 200 yıldır batı, medeniyet, modernite kavramları ile adeta hipnotize edilip uyuşturulmaya çalışılan bir Millet…                Nasıl ki bizim savaş meydanlarında hep tutan hilal taktiğimiz varsa Türk düşmanlarının da ( Çin’den Rusya’ya, Rusya ‘dan Avrupa ‘ya…) hep tutan bir taktiği var : “ Böl ve yönet.”… Kendi değerlerinden, özünden, inancından uzaklaştırılmaya çalışılmış…Sürekli bir batı hayranlığı empoze edilmeye çalışılmış… Hele ki iletişim ve propaganda teknikleri ve teknolojileri çoğaldıkça bu bombardıman artarak devam etmiş… İletişimin, reklamın, propagandanın piri ve kompedanı batı ve özellikle ABD… Kapitalizmin, siyonizmin ve sermayenin hegemonyası zaten bu şekilde kurulmuş ve korunmakta…Bir cennet illüzyonu oluştur ve göster… Bunun altını içi boş değer kavramları ile doldur ve bir başarı hikayesi uydur… Herkes ağzı açık, büyülenmiş bir şekilde bu havucun peşinden gitsin… Gemiler dolusu Afrikalıyı Yeni Dünya ‘ya köle olsun diye kaçırıp götüren… Doğunun , Afrika ‘nın bütün yeraltı ve yerüstü zenginliklerine kimi zaman barbarlıkla, kimi zaman yağmacılıkla kimi zaman hile ile çöken… Ama bunu… Üretim… Bilim… Disiplin… Medeniyet… Diye pazarlayan batı… Aslında epey bir insanımızı etkilemeyi başarmış gibiydi… Sırp çetnik işaretine, İngilizin avret yerini avuçlamasına hoş bakan batı, Merih Demiral ‘ın gol sevinci Bozkurt işaretine tahammül edemeyince yalanlar aynasının sırları dökülüverdi… Neredeyse koca Türk Dünyası’nı titrettiler ve kendine getirdiler… Neredeyse Türklüğünden utanır hale gelenlere bile bir soğuk duş etkisi oldu… Hiç istemedikleri oldu… Kurulmakta noktasını kendileri oluşturdular… Bu burada kalmaz… Bu tavrın sonucu küresel emperyalizminin bitişini hızlandıran, batıyı yakıp kavuran ateş olacaktır… Bozkurt işaretinin yönü Kızılelma’yı işaret edecektir bundan sonra…