Geçmişte gelecek için pek çok öngörüler yapıldı… Medeniyetler çatışması… 3.Dünya savaşı… Teknolojinin varacağı noktalar… Yapay zeka öngörüleri… Aslında bu öngörülerin bir çoğu bir enformatik - dezenformatik savaşın bizzat kendisi idi… Yani… Planlanan geleceğe insanları zihinsel olarak hazırlamak… Daha doğru anlatım ile insanları zihinsel olarak teslim almak ve çaresizliğe sürüklemek…. Filmlerle… Romanlar ile… Makaleler ile… Bilimsel (!) toplantılar ve bildiriler ile… Küresel ısınma… İklim değişikliği… Pandemi… Ozon tabakası delindi… Nükleer silahlar… Korku ve endişe yüklemeleri… Bunun üzerinden insanlara hükmetme planları… Şiddetini artırarak devam ediyor, ediyorlar, ettiriyorlar… Ama… İnsanı en güçlü kılan özelliği… Onu ayakta tutmaya devam ediyor ve edecek… Ta ki ; Allah CC ın haber verdiği ve yalnızca onun iradesine tabi kıyamet gelene kadar… Peki bu güçlü kılan özellik nedir?… Uyum sağlama kabiliyeti… Endemik olmayan tek canlı türü insan… Yani… Her ortamda, her şartta hayatta kalabilen… Himalayaların tepesinde… Ekvatorun ortasında… Gazze’de yerin altında… Uzayda…. İnsan insanı yok edebilir mi?… Evet… Lakin… İnsan insanlığı yok edebilir mi?… Hayır… Hiç olmadı ve bundan sonra da mümkün değil… Ama dengeler değişir mi?… Elbette… Ve hızla… Batı’nın 300 yıllık hegemonyası can çekişiyor… Kitabını yazdıkları kapitalizmin silahları ile Çin , Rusya, Hindistan ve diğerleri Batı’nın ocağına incir ağacını dikiyorlar… Biz ise bu tahterevallinin tam ortasındaki denge noktasıyız… Biz yoksak… Batı da… Doğu da… Ancak kıçının üzerine oturur kalır…